Cemil Tokpınar

GENÇLİK VE KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR

Yaratılışı gereği yeniliklere ve değişime açık olan gençlerin karşılaştıkları en büyük tehlikelerden birisi, kötü alışkanlıklardır. Duygusal tabiatları ve farklılıklara olan istekleri sebebiyle kolayca kötü alışkanlıkların tuzağına düşebilirler.



Nitekim birçok zararlı alışkanlık gençlik döneminde edinilir.

Başta sigara, içki, uyuşturucu, kumar olmak üzere birçok kötü alışkanlıklar sayabiliriz. Yüce Peygamberimiz (a.s.m.) bizleri kötü alışkanlıklardan sakındırmış, zamanımızı güzel işlerle geçirmemizi istemiştir.

Aşk Nedir?

Aşk, evrenin muhteşem bir güzellik ve düzen içinde yaratıldığı zamandan beri var oldu. İlk insanla birlikte insanlar arasındaki en renkli, en zevkli, en zengin bir duygu çağlayanıdır aşk.

Sevginin, en yoğun ve en coşkun bir şelâle gibi çağlamasını anlatan aşk, insanları birbirine bağlayan, birbirine yaklaştıran bir sihir, bir efsun âdeta. İnsanları neredeyse gözü kapalı cezbeden bu sırlar yumağı, çok tatlıdır, çok güzeldir, çok şirindir, çok keyif vericidir...

Ancak her aşkın önünde nice tuzaklar, nice zorluklar ve nice engeller vardır. Onları aşmak; yürek, cesaret, akıl, mantık, bilgi, hüner, sabır, azim ve hepsinden önemlisi bir yöntem ister. Bu erdemleri taşımaz ve yöntemini uygulamazsanız, sevdanız yarım, aşkınız sonuçsuz, yuvanız mutsuz olur.

Eti yenmez, sütü içilmez insan, neden yaratılmış?

Diyebiliriz ki, Rabbimiz bütün kâinatı bizim için yaratmıştır. Bundan 20 milyar yıl önce evren yaratılmaya başlamış, 100 milyar galaksi ve her galakside bulunan ortalama 200 milyar yıldız, güneş sistemini ve dünyayı netice vermiştir. 5 milyar yıl önce yaratılan dünya, asırlarca bir beşik gibi süslenmiş, milyonlarca çeşit hayvan ve bitki yaratılmış, en sonunda kâinatın en şerefli misafiri olan insan gelmiştir.

Neden Rabbimiz, insan için bu kadar masraf etmiştir? Niçin her şeyi onun emrine vermiştir?

Şöyle bir bakın: Bütün varlıkların bir görevi var. İnekler süt veriyor, arı bal yapıyor, tavuk yumurtluyor, balık bize et yetiştiriyor. Hatta lüzumsuz sandığımız bazı varlıklar bile hizmet ediyor. Yılanın zehirinden ilâç yapılıyor, karıncalar çıkardıkları gazla güneşin zararlı ışınlarını süzen ozon tabakasını güçlendiriyor, solucanlar fosforla toprağı besliyor. Gereksiz, hikmetsiz, boş ve zararlı hiçbir varlık yok.

Sabah Namazına Nasıl Kalkılır?

Namaz, imandan sonra en büyük hakikat. Kişinin Rabbiyle buluşması. Ona en yakın olduğu anı Kur'an'da 70 kez emredilen ibadet.

Peygamber Efendimizin (a.s.m) deyimiyle namaz, "dinin direği", "gözümüzün nuru", "mü'minin miracı"

Namaz, en vazgeçilmez ibadet.

Tüm programlarımızın anası, direği, varlık sebebi Namaz, yaratılış gayesi. Kainatın neticesi, meyvesi bu yüzden Bedir savaşında bile namazdan vazgeçilmedi. Bu yüzden Hz. Ömer (r.a.) yarasından kanlar akarken bile namaz kıldı e Hz. Ali (r.a.) ayağındaki okun çıkarılması için namaza durdu.

Ömür Boyu Aşk

Coşkun dalgalarıyla yüreğinizin kıyılarına vuran aşk çağlayanı, sevgilinizle ömür boyu beraberlik yemini ettirir size.

Evliliğin ilk günlerinde mutlu olmak ve mutlu etmek için çırpınırsınız. Ne var ki, sevinç ve heyecandan uçtuğunuz zamanlar, giderek sıradanlaşmaya başlar.

Bencillikler, kaprisler, kıskançlıklar, iletişim çatışmaları aile cennetinizi zindana dönüştürür. Size göre, yuvanızı bu hale getiren hep başka sebeplerdir.

Oysa sizin ve eşinizin hükmettiği bir yuvada her şeyin en başta gelen sorumlusu ikinizsiniz. Sizi huzursuz ve mutsuz eden tüm olumsuzluklara isyan edip saadetin kapısını aralamak sizin elinizde.

Gençlik ve Aşk

Sevginin, en yoğun ve en coşkun bir şelâle gibi çağlamasını anlatan aşk, insanları birbirine bağlayan bir büyüdür sanki. İyidir, güzeldir; ama bir çileler ve ızdıraplar yumağıdır.
Âşık olunca mutluluktan uçar, bulutların tepesine sanırsınız kendinizi. Geceleriniz bile billur bir gündüz berraklığındadır.
Bazen de gökkubbeyi süsleyen yıldızlar ateşten top gibi başınıza düşer. Ağaran gündüzleriniz, Zifiri karanlık bir gecede daha çok sıkar sizi. İçiniz kararır, umutlarınız söner, gözleriniz yaşarır.

Peygamberimizin Diliyle Gençlik

Hayatımızın en renkli, zevkli, ama bir o kadar da hassas ve tehlikeli olan gençlik dönemi hakkında herkes bir şeyler söylüyor. Piyasada, gençliğimizle ilgili yığınla kitap bulmak mümkün.

Hiç düşündünüz mü, Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.) gençlerle ilgili neler söylemiş, hangi tavsiyelerde bulunmuş, gençlere nasıl davranmış?

Bütün insanlığın en büyük öğretmeni olan Yüce Efendimiz (a.s.m.), gençlerle muhatap olurken, onları en iyi tanıdığını, fıtratlarını ve psikolojik yapılarını en iyi bildiğini göstermiştir.