"Müslüman flörtçüler" üzerine ibretli bir mektup!

Sizlere ibretli bir mektup sunacağım. Neredeyse yoruma hiç gerek yok; gerçekler tüm açıklığıyla ortada. Evet, Dilruba rumuzuyla yazan kardeşimizin mektubunu aktarıyorum:

Çok değerli Cemil Ağabey! Son zamanlarda evlilik, cinsellik ve gençlik üzerine kaliteli çalışmalar yapıyorsunuz. Ben de bir genç olarak yarama parmak bastığınız için bu yazıyı yazmak ihtiyacı duydum.

Ben erkeklerle hiçbir zaman muhatap olmadım. Lisede hocalarımla bile konuşurken başımı öne eğer, edep ve saygıyla onlarla konuşurdum. Hayatımda erkek olarak sadece babam ve ağabeyim vardı. Üniversiteye geldiğimde dindar, müsbet ve İslâmî bir bölümde okuyan bir beyle tanıştım. Ciddi olarak görüşüyorduk. Bu görüşmeler sırasında ben, kendi hayamla oturmaya, kalkmaya ve konuşmaya dikkat ederdim. Bildiğim dinî ve imanî hakikatları açıklamaya çalışırdım. Sonuçta muhatabım, sadece iman hakikatlarından haberdardı, ama içli dışlı değildi. Evliliğimizi, ileride nasıl bir hayat kuracağımızı, dünya ve ahiret saadetini, kısacası her şeyi meşru daire içinde konuşmuştuk. Bu görüşmeler sıklaşınca işin içine ister istemez nefis ve şeytan karışmıştı. Ben ise ona, bazı tutum ve davranışlarının yanlış olduğunu, yapmaması gerektiğini, meşru olmayan lezzetlerin haram olduğunu, branşı gereği bunları asıl kendisinin anlatması gerektiğini ifade etmeye çalıştımsa da, nafile... Sonunda bir nefis taşıdığım için ben de bu havaya kapılmıştım. İş ciddiye dönüşünce ailesinden sorun çıktı. Böylece bütün söylemler suya düştü. Yaptığım hatalar, günahlar, haram lezzetler bana kaldı.

Olayın üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen ben sürekli vicdan azabı duyuyorum, her zaman, her namazda tevbe ediyorum. Ağlamadığım gün ve gece yoktur. Ben kendimi affedemediğim halde Rabbim beni nasıl affedecek, onu düşünüyorum; düşündükçe kahroluyorum. Üzüldüğüm şey, dinî ve imanî hakikatlardan haberdar olan birisi olmama rağmen nasıl oluyor da, bu tür şeyleri yapmışım? Benim gibi olan yüzlerce kız var. Size anlatamayacağım hüzün ve pişmanlıklar içerisindeyim. Bunu Cenab-ı Haktan başka kimse bilemez herhalde.

Benim suçum, ciddi olarak evliliği düşünmemdi. Benim suçum dindar, dinî hakikatlardan haberdar bir insana güvenmekti. Suçum, Doğu kökenli olup, ailesinin beni kabul etmemesiydi. Suçum, dünya ve ahiret saadetini sağlamayı düşünmem, lüks ve şatafatlı bir hayatı istemememdi. Suç üstüne suç sayabilirsiniz...

Bu olaydan sonra dindar bile olsa erkeklerden nefret etmeye başladım. İçimde onlara karşı kin ve düşmanlık vardı. Evliliğe kapalı kalmıştım.

Ben artık şefkat tokatlarını yemiştim, aklım başıma gelmişti. Bu mektubu gençlere örnek olsun diye yazıyorum. Hiç kimse, Benim konuştuğum, görüştüğüm kişi temizdir, dürüsttür, dindardır, güvenilirdir, muhafazakârdır deyip, kendini kaptırmasın. Çünkü olaylar başka mecralara kayıyor. İnsan geçmişine dönüp baktığında ahlar, hüzünler, senelerce unutulmayacak izler, gözyaşları ve günahların kara lekesi belleğinde kalacaktır.

Bu musibet bana ne kadar aciz, zayıf ve çaresiz olduğumu, dünyanın gayri meşru lezzetlerinin bir yedirip bin tokat vurdurduğunu, bir an bile nefis ve şeytanla baş başa kalmanın ne büyük yaralar açtığını öğretti. Belâ ve musibetlere karşı sürekli istiğfar etmek gerektiğini, tevbe kapısının açık olduğunu, her şeyde bir hayır ve hikmet bulunduğunu, esma-i hüsnadan birinin de Tevvab olduğunu, hata işleyip nefis muhasebesi yapmakla Hz Yunus'un (a.s.), sabrederek Hz. Eyyub'un (a.s.) meyvelerine ulaştığımı gösterdi.

Bunları hiç kimseye anlatmış değilim. Siz gençlik sorunlarıyla ilgilendiğiniz için, gençlerin ibret alması niyetiyle yazıyorum.

...

Evet, acı bir tecrübe yaşamış bir kardeşimizin bu içler acısı feryadına, umarım genç kardeşlerimiz kulak verir.

Bu mektup gösteriyor ki, kız erkek arkadaşlığında, tarafları mutsuz edecek sayısız sorun ve tuzak var. Meşru ölçülerin dışına taşıldığında telâfisi zor, belki imkânsız kayıplar söz konusu olabiliyor.

Okuyucum, Bu görüşmeler sıklaşınca işin içine ister istemez nefis ve şeytan karışmıştı. Ben ise ona, bazı tutum ve davranışlarının haram olduğunu ifade etmeye çalıştımsa da, nafile... Sonunda bir nefis taşıdığım için ben de bu havaya kapılmıştım diyor mektubunda. Acaba bugüne değin, İki namahrem baş başa kaldıklarında üçüncüleri şeytandır hadisini duymamış mıydı? Peygamberimizin (a.s.m.) bu uyarısı, insanların kendi fıtratlarını iyi tanımalarıyla yakından ilgili. İnsan bu şekilde yaratılmış. Onun fıtratı dün nasılsa bugün de öyle ve yarın da aynı olacak.

İş ciddiye dönüşünce ailesinden sorun çıkması, neredeyse bütün erkek kız ilişkilerinde ortaya çıkan bir sorun. Gençlerin kendi kendilerine gelin güvey olmaları, olumlu bir sonuç doğurmuyor. İlişkilerin duygularla değil, akılla yönlendirilmesi, hikmet ve muhakemenin şekillendirdiği bir stratejinin olması şart. Aşk, sadece maddeden ve duygudan ibaret görülürse, önündeki engellerle savaşmak güçleşir. Kişi sevmesini bildiği kadar, sağlıklı ve kalıcı bir mutluluğun önündeki engellerle savaşmasını ve sonuç almasını da bilmelidir.

Eğer bunlar dikkate alınmazsa, Yaptığım hatalar, günahlar, haram lezzetler bana kaldı diyen genç gibi, ah vah edilir, ama mutsuz sonuç değişmez.

Bu gencin, şu uyarısı da, pahalıya mal olan önemli bir tecrübe: Hiç kimse, Benim konuştuğum, görüştüğüm kişi temizdir, dürüsttür, dindardır, güvenilirdir, muhafazakârdır deyip, kendini kaptırmasın. Çünkü olaylar başka mecralara kayıyor.

Bir kişi temiz, dürüst ve dindar olunca, dinî emir ve yasakların muhatabı olmaktan çıkıyor mu? Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi? Allah'ın Resulüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?

Ağır tahrik ve baskı altında bulunan gençlerin meşruiyet dışına çıkarak kendilerini tatmin etmeleri mümkün değil. Ancak evlenmeden bu ağır imtihanı göğüsleyebilmeleri de zor.

Tabiî evlilik gibi önemli bir sünneti gerçekleştirmek istediğinizde bir dizi imtihanla karşılaşacağınızı da hesaba katacaksınız. Bu imtihanlara hazır olmak, başarıyla çıkmak için de gereken bilgi ve beceriyi edinmek şarttır.

Cemil Tokpınar


48 yorum

Re: "Müslüman flörtçüler" üzerine ibretli bir mektup!

Daha önce başka biriyle birlikte olan kişiyle evlenir miydiniz? kafam cok karısık erkek icin kadın gibi ciddi bir durum. yardımcı olurmusunuz?

28.10.2012 - ercan özkul

Belki faydası olur

Öncelikle karşındaki hakikaten pis man olmuş yada bir anlık hata yapmış olabilirmi bunu iyi analiz etmende fayda var...Buna benzer bir durum yasamış biri olarak fazla uzatmadan şunları diyebilirimki..o kadinin daha evvel başka birisi ile birlikte olmuş olması gercegini can i gönülden kabul edecek ve susabileceksen.. ve evlendikten sonra bunu kesinlikle onun yüzüne vurmama konusunda kendine güveniyor isen..elbette evlenince acaba aynı şeyi tekrar edebilirimi yada buna benzer bir vesveseye sahip olabilirsin...bunların tümüne göğüs gerecek gücün var ise ve en önemlisi seviyor isen hiç durma derim ...h

18.09.2013 - Zehirliok Ziyaretçisi

Re: Re: "Müslüman flörtçüler" üzerine ibretli bir mektup!

Bir kadın ilk erkeğini asla unutmaz. Eğer erkek daha önce başkasıyla birlikte olmuş bir kadınla evlenirse, onu her koynuna aldığında bu gerçeği hatırlar ve kahrolur.

31.10.2012 - KarateKa

katilmiyorum

Arkadasim yanlis biliyorsunuz ya da soylemis oldugunuz herkez icin gecerki degil.. Bir kadin ilk erkegini unutamaz diye bir sey yok. Gayette unutur mutluysa yeni hayatindan geriye dönupte bakmaz bile.Ki oyle olsaydi bosanip ikinci evlukuk yapan kadinlar ilk eslerini hatirlardi. Erkeklik ic gudulerinizle bayanlar adina konusmayin. Saygilar

25.06.2013 - Zehirliok Ziyaretçisi

@ Ben de size katılmıyorum!!!

Ben de size katılmıyorum sayın bayan.

Erkek olsun kadın olsun bir insan biriyle nikahlı veya nikahsız olarak duygusal veya tensel yakınlaşmayla bir ilişki yaşadıysa onu unutmaz. Mutlaka izi kalır. Çünki, yaralanmıştır. Yaralar iyileşir ama izi kalır. Bu durum kadınlar hissi oldukları için onlar da daha belirgindir. Yani; kadınlar için 'evet ilk erkeğini unutmaz' diyebiliriz. O duyguları ilk onunla tatmıştır. Kadınların kocalarının ölmesiyle veya onlardan boşandıktan sonra başka erkeklerle evlenmeleri, ilk eşlerini unuttukları anlamına gelmez. Bazı davranışlarını beenmediği için boşanmış olsa bile bazılarını mutlaka beğenmiştir ki onunla evlilik yapmıştır. İlkinden beğenmediği davranışları yüzünden ayrıldıktan sonra ikincisinde ilkindeki beğendiklerini bulamadığından aklı ve duguları ilkinin beğendiği yönlerine gidip gidip gelecektir. Çünkü; her erkek ve kadın farklıdır. Her insanın birbirinden ayrı iyi ve kötü yönleri vardır. Birinin iyisi ve kötüsüne birlikte bakıp iyi kısmına alışıp ama kötüsü ağır basınca bırakıp başka iyili-kötülü (ancak farklı yönden) bir adamın iyi kısmı ağır basıp onu tercih edince onda olmayan ama öncekinde olan iyi kısımlar için endişe duyacaktır. Çünki insan mükemmeli arzulamaktadır. Şu insanın şu huyu, bununkinin suyu, ötekinin bilmem neyi hep iyidir, hoştur, beğenilmekte ve istenmektedir. O yüzden herkes iyisi ağır basınca kısmetine razı olmalıdır. İşte bu sebeple insan her ilişki içinde bulunduğu insanın iyi taraflarına odaklandığı için ilgisini başkasına yöneltince onun da buyu var deyip ancak öncekinin şuyundan vaz geçemeyip arada derede kalmaktadır. Bu hal kadınlarda erkeklerden çok daha belirgin görülmektedir. O yüzden bir genç kız kendini sevgiyle teslim ettiği ilk erkeğini asla ve asla unutmayacaktır. Şu fitne asrımızda ise aldatma, ihanet, sadakatsizlik vb çirkin haller hep bu yüzden meydana gelmektedir. Kadın-erkek ihtilat içinde bulununca ''Erkekler bizdeki de karı mı? Adamdaki avrada bak hele! Kadınlar ise bizim herif öküzün tekidür, elin kocası çoooğ kibardur. '' oluyor. Ebed için yaratılan insan bu fani dünyada doyabileceğini sanmakta ve her istediğine saldırmaktadır. Oysa bu dünya darül hizmettir, mükafat ahrette alınacaktır. Burada nimetler tatmak için vardır, hayvan gibi yutmak için değil. Nefsimizi bütün istidat ve latifeleriyle doyuracak mekan diyarı Cennettir.

Cenab-ı Hakk bizi ve sizi bu asrın cezibedar fitnesinden muhafaza eylesin. Amin...

28.06.2013 - Vird-i Zeban

CVP:Re: "Müslüman flörtçüler" üzerine ibretli bir mektup!

kişinin karakteri size kazandıracakları da cok önemli.. Buna değer mi? diye düşünün.. alternatifleri varsa onlara bakın..

31.10.2012 - sabırsız genç

yardım

yanlış yolktayım kotu şeylere bkıyorum ve artık utantıım şeyler normal yelmeye başlatı lutfen yarttımmmmm

10.04.2012 - ben aptal inşann

yardımmmm!!!!!

arkadaşlar bende şu an biriyle knuşuyorum . 2 yıl falan oldu . bende herşeyi biliyorum mesla günah olduğunu yapmamam gerktiğini ama bi türlü ona söleyemiyorum . ayrılalım beni bekle diye üzülür diye korkuyorum yıkılır onu daha kötü günahlara sürüklerim die ... belkide bu bahanemdir ama bilmiyorum ne yapacağımı uğraştığım o adar çokşey varki

09.04.2012 - damla unutulmaz

Re: "Müslüman flörtçüler" üzerine ibretli bir mektup!

ben de günah bataklığına düşenlerdenim bir bayanla büyük günahlar işledim fakat evlenme durumum şuan müsait değil para okul vs bırakacağım diyorum fakat işlediğim günahlardan müteesir oluyorum daha fazla günahkâr olurum diye bırakamiyorum kul hakkı diye ilişkiyi tamamen bitirmeli miyim yoksa evlenene kadar onu mu beklemeliyim ?acil cevap lütfen

07.04.2012 - pişman günahkâr

Re: Re: "Müslüman flörtçüler" üzerine ibretli bir mektup!

elbette evlenmelisin onunla çünkü bi kere gönlüne girmişsin dkunmuşsun ona bi insan a dokunmak ruhuna dokunmaktır ve bu h,iç de basit bi şey değil eee yap et sonra terk et bırak git niye duygun bitti bitti diye alma kızın ahını sımsıkı tut sakın bırakma

03.09.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

Müslüman erkek ve kiz kardeslerime................

SENELER ÖNCEYDI ARKADASIM NISANLANMIS BIR SENE NISANLI KALMISLAR VE SONRADA AYRILMISLARDI...KIZ ARKADASIM ANLATMISTI NISANLISININ NASIL BIR DÜRÜSTLÜGE SAHIP OLDUGUNU MASALLAH TAKDIR ETMEDIK KIMSE KALMAMISTI NE GÜZEL YETISTIRILMIS GENC ERKEKLER VARDI NEFSINE SEHVETINE YENIK DÜSMEYEN KIZLARIN SEVGI ZAAFLARINDAN YARARLANMADAN INANDIGI DINI DAVASI RABBISININ RIZASI ICIN NISANLISINA ICI GITSEDE NISANLI OLDUGU KIZ ELIMDEN BIR KERE TUTSAN NE OLURKI DEMESINE RAGMEN HAYIR HAYIR RABBIM RAZI OLMAZ HARAMDIR EVLENINCE INSAALLAH DIYEBILEN MARKA MÜSLÜMANI OLMIYAN ICIYLE DISIYLA ÖZÜYLE SÖZÜYLE BIR OLAN GENCLERE SELAM OLSUN...INANIRMISINIZ O MAHALLEDEKI KIZLAR HALA O DÜRÜST GENCTEN BAHSEDER TAKDIR EDER VE KENDISINE SAYGI DUYARLAR BIZLERDE DAHIL....ALLAH RIZASI ICIN DÜSÜNÜN KENDI KIZ KARDESINIZE YAPILMASINI ISTEMEDIKLERINIZI BIR BASKA KIZCAGIZA YAPMAYIN...HANI NEFSINIZ ICIN ISTEMEDIGINIZI BIR BASKASI ICINDE ISTEMEYIN....HAYATINA BIR KIZ GIRMIS VEYA KIZLARLA GEZMIS TOZMUS EL ELE GÖZ GÖZE OLMUS BIR ERKEGI BENIMDE MADAM(ICIM) ALMAZ KUSURA BAKMAYIN AMA DINIMIZDE ERKEGE HELAL KIZA HARAM DIYE BI SEY YOKTUR ERKEGEDE HARAMDIR KIZADA HARAMDIR INANIN BANA ERKEKLERIN MADASI(ICI) ALMADIGI GIBI KIZLARIN MADASIDA(ICI) ALMAZ.....KIZ KARDESLERIM SIZLERDE KUTUNUN ICINDEKI MÜCEVHER GIBI KENDINIZI SAKLAYIN KORUYUN ALLAH RIZASI ICIN ANCAK EVLENINCE MÜSADE EDIN O DEGERLI KUTUYU ACMALARINA.....BAKIN RABBIMIZ NE BUYURUYOR YÜCE KURANIMIZDA:



30 - (Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.(NUR SURESI)

31 - Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.(NUR SURESI)

YÜCE RABBIMIZIN ERKEKLEREDE KIZLARADA KADINLARADA YÖNELTTIGI AYETLERI VAR KULAK VERIR ISEK IYICE RABBIMIZ BIZI YARADANIMIZ BIZE NE EMREDIYOR BIZI BIZDEN IYI BILIYOR BIZDEN DAHI IYI BILIYORKI BIZLERE BU AYETLER GÖNDERILIYOR OKUYUP ICIMIZE SINDIRIP AMEL ETMEMIZ GEREKIYOR YOKSA KURU KURU MÜSLÜMANLIK OLMUYOR BAZI HAREKETLER ISLAMIMIZI KÖTÜLÜYOR DIKKAT EDELIM RABBIMIZIN RIZASINI KAZANMAYA CALISALIM INSAALLAH BAKIN EGER BIR BASKALARIYLA GEZIP TOZDUYSANIZ NASIL VICDANINIZ ELVERECEK TERTEMIZ HIC KIMSEYLE GEZMEMIS TOZMAMIS KIZLARLA VEYA ERKEKLERLE EVLENMEYE ICINIZ SIZLAMIYACAKMI ONLAR BILMESELER BILE YÜCE RABBIMIZ BILMIYECEKMI...... RABBIMIZ NE BUYURUYOR YÜCE KELAMINDA:

26 - Kötü kadınlar, kötü erkeklere, kötü erkekler ise kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara yaraşır. İşte bu temiz olan, (iftiracıların) söylediklerinden çok uzaktırlar. Kendileri için bağışlanma ve güzel bir rızık vardır.(temiz olanlar icin)NUR SURESI

ISTEMEDEN KALP KIRDIYSAM HAKKINIZI HELAL EDIN.....


BÜTÜN MÜSLÜMAN KARDESLERININ IYILIGINI ISTEYEN KARDESINIZ.......

06.10.2008 - sima

Kötü kadınlar, kötü erkeklere, kötü erkekler ise kötü kadın

26 - Kötü kadınlar, kötü erkeklere, kötü erkekler ise kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara yaraşır. İşte bu temiz olan, (iftiracıların) söylediklerinden çok uzaktırlar. Kendileri için bağışlanma ve güzel bir rızık vardır.(temiz olanlar icin)NUR SURESI
surede böyle geçiyor,ben ilk evliliğimde çok çektim,boşandığım zaman çok bocalamıştım,artık hayattan bezmiş bir durumdayken şimdiki eşimle tanıştım,şimdi geçmişi yani o boşanmadan sonraki saçmaladığım zamanı düşünüp vicdan azabı ve utanç duyuyorum,eşime karşı suçluluk hissediyorum,bu yaşadıklarımdan anladımki gerçekten ALLAH'TAN ümit kesilmezmiş,ama ben herşeyden kesmiştim,şimdi nefret ediyorum kendimden,RABBİM beni öyle iyi bir adamla karşılaştırdıki onu bulduğum için şükür ediyorum,şimdi Nur suresinin mealini görünce acaba ben neyim diye düşünüyorum? HErgün RABBİME şükür ediyorum,tövbe diliyorum,ALLAH'A yaklaştıkça nekadar cahilmişim aptalmışım kendime kızıyorum.

04.11.2012 - melek a.

acil!BİR GENÇ KIZ NASIL OLMALI

tamam herşeye amenna ve saddakna tek sorum erkeklere bir genç kızın hareketlerinin nasıl olmasını isterdiniz sizinle konuşurken ya da gündelik hayatta giyimi kıyafet renkleri daha da açığı sizi etkileMEden ve siz bizden etkilenmeden nasıl yaşayabileceğimiz konsunda sadece öğüt ve tavsiyelerinizi bekliyorum

28.06.2008 - sahabe

Sahabi hanıma...

Öncelikle bu duyarlılığınızdan ötürü size teşekkür ediyorum. Bütün müslüman hanımlarının düşünmesi gereken bir meseleye parmak basmışsınız. Sorunuz 2008 yılından kalma olmasına karşın şimdiki hanımların okuyarak faydalanması adına kendime göre cevaplamak istedim. Ben içtimai hayatta hanımların ve beylerin sıkıntı yaşamamaları için istediğiniz şekilde ve bazı başka noktalarda gerekli gördüğüm tavsiyelerde bulunmak istiyorum.

- Yabancı erkeklere karşı konuşmanız yumuşak olmasın. İcap ettiğinde ciddi ve kısaca mesele neyse söyleyin bitsin. Kırıta sırıta konuşarak celb ediyorsunuz.
- Bekarken ve dışarı çıkarken boya badana yapmayınız. Güzelliğinizi ait olduğunuz nikahlı eşinize hasrediniz.
- Vücut hatlarını belirtmeyecek kadar bol; cildi göstermeyecek kadar kalın; bütün bedeni örtecek kadar uzun giysiler giyin. Bence en iyisi siyah cilbab giyinin. Erkeklerin dikkatini hiç çekmemek nefsiniz için azap olsa da biz erkeler için büyük bir rahmet olacaktır.
- Müktesit olmak hanımlığın gereğidir. Alışveriş çılgınlığından vazgeçerek eşinize ekonomik anlamda yardımcı olabilirsiniz.
- Gülünmesi gereken bir durum yaşandığında kahkaha atmayınız, başka bir tarafa dönüp tebessüm edebilirsiniz.
- Sultan Ahmetlerde, Eyüp Sultanlarda, Hacı Bayram Veli Hz türbelerinde ve camilerde sizin gibi namaz kılmaya, dua etmeye, manevi havayı teneffüs etmeye gelen temiz yüzlü mübarek delikanlıları gördüğünüzde panikleyip bir şeyler yaparak o muhterem erkeklerin dikkatini çekmeye çalışmayın. En yisi mi hazır türbedeyken ''Allah'ım bana böyle mübarek, dindar, temiz yüzlü, namuslu bir delikanlı ihsan et Kurban olam!!!'' diye dua edin.
- Etrafta en münasip biri olarak seçildiğinizde size utana sıkıla bir adres sormak isteyen delikanlıları 'Aha bana sarkıyor. Veya Acaba beni beğendi mi?' şeklinde yersiz kuruntularla terslemeyin veyahut baygın baygın bakıp adamı çileden çıkartmayın. Biliyorsanız söyleyin yoksa bilmiyorum deyip yol verin.
- Bütün mücahadesiyle nefsine galip gelip içinden ' Hayır bakmamalıyım, hayır caiz değil, bu çok günah, ben mü'minim bana yakışmaz, senin de anan bacın var, zaten evlenince bütün arzularına kavuşacaksın sabret' şeklinde şeytan ve nefisle iç mücadelede bulunan delikanlıların dikkatini kendinize çekmek için adamın dini damarından girip 'Bismillah, İnşaallah, Maşallah vb' ifadeler kullanmayınız. Çok komik duruma düşüyorsunuz. Erkeklere mücadelerinde yardımcı olun. Onlardan uzak durun.
- Kendi ayaklarınız üzerinde durmak sevdasından vazgeçip evinize, yuvanıza dönün. Erkek gibi çalışıp evde de erkeğinizi ev işlerini yapması konusunda zorlamayın. İç işlerden siz; dış işlerden eşiniz yetkili ve sorumlu olsun. Böylesi fıtratlara daha münasiptir.
- Çocukları çok sevin. Çocuklara şefkat edenler çok iyi anne ve eş olurlar.
- Siz bakmayın erkeklerin açık saçıklarla ilgilendiklerine. Onlar gafil zamanlarında öyle kızlara meylederler ancak iş ciddiyete gelince, evlilik mevzu bahis olunca masum, dindar, tesettürlü, hamarat, uysal, hanımhanımcık kızları ararlar. İşte böyle hasletleriniz olursa aranan hanımlar olursunuz. Erkeklerin dularındaki kahraman hanımlar olursunuz.
- Allah'ın emir ve yasak dairesinde ve Peygamerin sünnetinde olursanız ahretinizi saadetleneceği gibi dünya saadetini de elde edersiniz. Sabredin. Kanaat edin. Dua edin...

Rabb-ı Rahim'e emanet olun.

10.04.2012 - Vahid-i Kıyasi

Vahid-i Kıyasi'ye

maalesef bu saydığınız maddeleri günümüzde kaç kız kendinde barındırabiliyor?...

"Siz bakmayın erkeklerin açık saçıklarla ilgilendiklerine. Onlar gafil zamanlarında öyle kızlara meylederler ancak iş ciddiyete gelince, evlilik mevzu bahis olunca masum, dindar, tesettürlü, hamarat, uysal, hanımhanımcık kızları ararlar. "demişsiniz....

o zaman siz sürekli gaflet halindesiniz!...şahsen ben hiçbir erkeğin öyle kızlara ilgi göstermediğine şahit olmadım...yani gafletten çıkmadığınız bir anı bile göremiyorum.bende ciddi,tesettürlü bir bayanım ama kimse tarafından arandığıma şahit olmadım



"size adres sormak niyetiyle gelen kişileri yanlış yorumlamayıp yersiz kuruntular yapmayın"demişsiniz.iyi de sizin niyetiniz belli olmuyor ki!....artık iyi niyetle gelip birşey sorduğunuzda bile cevap veresim gelmiyor,terslemek geliyor içimden!size zerre kadar güvenim kalmadı.bu zamanda artık ne oluyor biliyor musunuz?:


1)açık saçık kokoş kızlar hiçbir açıdan birşey kaybetmiyorlar,çünkü aradıkları erkeği anında,zorlanmadan buluyorlar!ama biz,yani nacizane dine uymaya çalışan mümin hatunlar evlensek bile kocamızı bu sefil kadınlara kaptırma tehlikesiyle yüzyüzeyiz.....çünkü biz bir kadın olarak iffetli olsak bile,kocamızın iş yerinde iffetsiz mahluklar var.sokakta var. var da var.sırf bu yüzden evlenmek istemiyorum.çünkü biliyorum araya 3.şahısların gireceğini,kocamın bana özel kalmayacağını...namus hep kızda aranıyor..ama ben bugüne kadar aynı nasihatlerin(yani,karşı cinsle görüşme,evlenmeden kimseyle zina işleme gibisinden nasihatler)erkeklere yapıldığını hiç görmedim.pardon ama erkekte namus kavramı yok mu? bir kız nasıl yukarıda saydığınız kaidelere dikkat etmek zorundaysa,erkeğinde evlenmeden bunlara dikkat etmesi gerekmiyor mu?

bütün bunların sonucunda şiddetli bir 'dinin dışına çıkmaya zorlanma'çabası yürütülüyor gibime geliyor.işin tuhafı,bu çabaya her türlü genç kız bilerek veya bilmeyerek ortak oluyor...hayır anlamıyorum ki:evlenmeden önce,bekarken,her türlü kıyafeti giyip,ilgi çekici bir şekilde gezdikleri anda,hiç mi akıl edemiyor bu kadınlar;'biz şu an başkalarının nikahlı kocalarını kendimize bakıtıyoruz,biz evlendiğimiz zaman,bizim kocalarımızda bizim gibi açık kızlara bakarsa!'diye.buradan şu sonucu çıkarıyorum(belki insaflı belki değil);

böyle yapan kızların evlendikleri adam umurunda bile değil,onu sevmiyor!çünkü sevse kıskanır!kocasını sadece maddi açıdan kendini rahat ettirecek bir nesne olarak görüyor.hatta şu sonuca bile varıyorum buradan:kadınların hep cinsel yönden sömürüldüğü söylenir durur yaa..bence erkekler asıl sömürülen varlıklar!(cinsel açıdan).çünkü bu şuursuz beyinsiz şahsiyetli kadınlar,bu adamları evlenmeden önce cinselliğini kullanarak tavlıyorlar.yani asıl cinselliği sömürülen:ERKEKLER...benim şu an tesettürlü bi bayan olmamdaki(en başta Rabbimin emri olduğu için)en öncül nedenlerden biri;biliyorum ki,açık saçık ilgi çekici bir vaziyette gezersem başka bir erkeğin ahını alacağım ve ileride evlenirsem benim kocamda açık birine gidecek.yo yo ben kıskancım böyle bir şeyi kalbim kaldıramaz o yüzden evlenmeden önce hiçbir erkeğin böyle bir konuyla ilgili ahını almak istemiyorum.çünkü böyle yaparsam biliyorum ki,mutlu bir yuvam salih bir kocam olmayacak.ha illede ben iyi oldum diye,karşıma da mutlaka iyi biri çıkacak diye bir kaide yok.ben iyi olsam bile karşıma kötü biri gelebilir.ama böyle yaparsam yani dinime uyup saliha bir hanım olursam ne kaybederim?hiçbir şey....


son olarak;"evinizde oturun çalışmayın"demişsiniz,kocamız bizi beslerse çalışmayız efendim!biz de iş hayatının pis havasını solumaya meraklı değiliz çünkü!

yanlış veya kafa karıştırıcı birşey yazdımsa affola,ama bana bunları açık yüreklilikle izah edebilecek bir kardeş varsa lütfen yazabilir mi?

06.10.2012 - yusuf a.s

Konular