Gazalinin Hocalari

Daha önce de kaydettiğimiz gibi, Gazâli'nin ilk hocasi Ebû Hâmid Ahmed b. Muhammed er-Râzikani et-Tûsi'dir. Bundan sonra, Ebû Nasr el-İsmaili ve daha sonra da İmam Harameyn ge­lir.

İlk hocasinin yaninda Tûs'da, ikincisinin yaninda Curcan'da, ücüncüsünün yaninda ise Nişabur'&a okumuştur.

Tasavvufta hocasi, zühdüyle mâruf İmam Ebû Ali el-Farmedi et-Tûsi'dir. Bu zat Risale-i Kuşeyri'nin müellifi Ebû Kasim'm tale-belerindendir. H. 477 senesinde Tûs'da Allah'in rahmetine kavuşmuştur. Gazâli, Yusuf es-Succan'dan da tasavvuf dersleri almiştir.
Hadis ilminde hocalari şunlardir: Ebû Sehl Muhammed b. Ahmed b. Ubeydullah el-Hafsi el-Meruzi, el-Hakim Ebû Hasr b. Ali b. Ahmed el-Hakim et-Tûsi, Ebû Muhammed Abdullah b. Muhammed b. Ahmed el-Havâri, Muhammed b. Yahya b. Muhammed es-Sucâi ez-Zevzâni, Hâfiz Ebû Futyan Ömer b. Ebû Hasan er-Rusayi ed-Dehistani el-Makdisi...

Bu sonuncusunun, Gazâli'nin hocasi olmasi, meşhur muhad­dis Zehebi'nin rivayetine göredir. Başka muhaddislere göre Gazâli, Dehistani'ye yetişememiştir.

Kelâm ve Cedel ilmini kimden okuduğu bilinmemektedir.

Felsefe ilimlerim ise, el-Munkizu min'ed-Dalâl adli eserinde acikca söylediği gibi, hocasiz öğrenmiştir.

İmam Gazâli, memleketi Tûs'a dönünce bütün gayretini hadis ilmini öğrenmeye hasretmiş, muhaddislerin meclislerine gitmiş ve onlardan hadis dinleyerek, dinlediklerini yazmiştir.


Hadis hafizi Ebû Futyan'i Tüs'a dâvet etti. Sonsuz hürmet gös­terdi ve kendisine ikramlarda bulundu. Buhâri ve Müslim'i ondan okudu.

Zebidi, şerhinde şöyle demektedir: 'Gazâii'nin hadis rivayet ettiğini zannetmem. Şayet rivayet etmiş ise de azdir. Çünkü kendi­sinden hicbir hadis rivayeti yapilmamiştir'.
Meşhur muhaddislerden İbn Asâkir, Gazalinin Sahih-i Buhari yi Ebû İsmail el-Hafsi'den dinlediğini yazar.

İbn Neccar Tarihlinde y Gazâli'nin hadis ilminde isnâd sahibi olmadiğini ve hadisten de birşey araştirmadiğini, ancak kendisin­den bir tek hadis rivayet edildiğim kaydeder.
Zebidi'ye göre, İbn Neccar'm hükmü Gazalinin ilk zaman­larina işarettir. Çünkü görüldüğü gibi Gazâli başlangicta başka ilimlere ihtimam göstermiştir.

Zehebi şöyle anlatir: 'Gazâli meşhur seferinden Bağdad'a döndüğü zaman va'z ve nasihat meclisleri düzenledi; bu meclis­lerde ehl-i hakikat diliyle konuşmalar yapti. İhyâ adli eserini bu meclislerde okudu'.

Abdülgaffar ise şöyle anlatir: Gazâli son zamaninda Hz. Peygamberin hadislerini dinlemek icin bütün vakitlerim sarfede-rek ilim ehlinin meclislerine devam ettiği gibi, Buhâri ve Müslim'in hadislerini de inceliyordu. Biraz daha yaşasaydi hadis ilminde büyük bir otorite olur ve bu ilimde de bütün ulemayi ge­cerdi. Biraz daha yaşasaydi bütün vakitlerini hadis öğrenmeye hasreder ve büyük bir muhaddis olurdu. Eskiden beri hadis ilmine vâkif idi. Çok hadis dinlemiş ve hayatinin son devresinde bu ilimde oldukca ilerlemişti.

Hadis rivayet etmemesi onun icin bir noksanlik değildir. Geride biraktiği usûl, fürû ve sair ilimlere dair kitaplari onun adini kiyamete kadar anmaya yetmez mi? Kitaplarini tedkik eden­ler onun gibi eser telif edebilen bir insanin az bulunduğunu ikrar etmek zorunda kalirlar.

Zebidi 'Onun, Ebû Davud'un sünenini Ebû Feth el-Hakirn et-Tûsi'den dinlediğim işittim' der ve devamla Takihlerin fetva­larina delil kabul ettikleri ceşitli Hadisi şerifleri de dinlemiştir' der.