Belirli Kişilere ve Sebeplere Atfedilen Me'sur Dualar

Sabah akşam ve her namazın ardından okunması müstehab olan dualar şunlardır.
Rasûlullah'ın Duası
Sabah namazının iki rek'at sünnetinden sonra Hz. Peygamber'in (s.a) okuduğu dua hakkında İbn Abbas şöyle der:
- Rasûlullah'ın nasıl ibadet ettiğini öğrenip, kendisine bildirmem için babam (Abbas b. Muttalib) beni Rasûlullah'ın evine gönderdi. Hâne-i saâdette akşamlamak üzere Rasûlullah'a gittim. Rasûlullah o gece zevcesi olan teyzem Meymune'nin (Hars'ın kızı) odasında bulunuyordu. Geceleyin Rasûlullah kalkarak namaz kıldı. Sabah namazından evvel iki rek'at sünneti edâ ettikten sonra şöyle dua etti:
Ey Allahım! 'Senden nezdindeki bir rahmeti talep ediyorum ki, onunla benim kalbimi hidâyet edip dağınık durumlarımı bir araya getirip ayrı olan hallerimin birleşmesine vesile kılasın. O rahmet ile fitneleri benden uzaklaştırmış, dinimi onunla ıslah etmiş, gizlimi onunla korumuş, hâzırımı onunla yüceltmiş, amelimi onunla geliştirmiş, yüzümü onunla ak etmiş ve yine onun sayesinde bana rüşdümü (dosdoğru yolu seçmek için gerekli temyiz kudretini) ihsân etmiş olasın ve yine o rahmet ile beni her çeşit kötülüklerden masum kılmış olasın.

Ey Allahım! Bana dosdoğru bir iman, kendisinden sonra küfrün yeri ve ihtimali olmayan bir yakîn ihsan eyle ve yine bana bir rahmet ihsân eyle ki, o rahmetin sayesinde dünya ve âhirette senin kerâmetinin şerefine nail olayım.

Ey Allahım! Ben hüküm gününde senden kurtuluşu, şehidlerin mertebelerini, saidlerin hayatını ve düşmanlara galip gelmeyi ve peygamberlerle arkadaş olmayı talep ediyorum.

Ey Allahım! Ben ihtiyacımı sana arzediyorum. Her ne kadar benim görüşüm zayıflamış, kurtuluş yollarım azalmış, amelim kısılmış ise de, ben senin rahmetine muhtacım. O halde her işte kuluna kâfi gelen ve kalplerin mânevi illetlerine şâfî bulunan Allah! Senden istiyorum. Nasıl ki sen, denizlerin arasını karışmaması için ayırıp, muhafaza ediyorsan, beni de ateş azabından, felâket dâvetinden ve kabir fitnesinden koru!

Ey Allahım! Görüşümün kısa olup yetişmediği, amelimin zayıf olup saramadığı şeyi, isteğimin ulaşmadığı hayrı ki sen kullarından kime onu va'detmişsen veya o hayrı ki sen, kullarından kime onu vermişsen- ben onu elde etmek için sana iltica ediyorum. Ey âlemlerin rabbi! Onu senden istiyorum.

Ey Allahım! Bizi hidâyete eren ve başkasını erdirmeye çalışan, dalâlete sapmayan ve dalâlete saptırmayanlardan eyle. Bizi düşmanlarına düşman, dostlarına dost eyle. Bizi öyle bir duruma getir ki, mahlukâtından sana itâat edenleri senin için sevelim ve yine mahlukâtmdan sana muhalefet edenlere, sana düşmanlıkları sebebiyle, düşman olalım.

Ey Allahım! Bu sadece bir duadır, fakat bunu kabul etmek sana düşer. İşte bu yaptığımız çalışma, fakat güvencimiz sadece sanadır. Biz Allah içiniz ve Allah'a döneceğiz. Tâata varmak ve isyandan caymak kuvvet ve kudreti yüce, yüksek, kopmaz ipin sahibi, dosdoğru emrin mâliki olan Allah'ın kudretindedir.

Ey Allahım! Vaîd gününde senden emniyet ister, hulûd (ebediyet) gününde ise rükû ve secdeye varan, daima senin huzurunun şuhûdunda bulunan mukarriblerle beraber cennet isterim. O mukarribler ki, sana vermiş oldukları sözleri yerine getirmişlerdir. Çünkü sen Rahîm ve doğru kullarını çok seven Vedûdsun. Sen istediğini yaparsın. İzzeti (şanına yakışır bir şekilde) giyen Allah her türlü eksiklik ve noksanlıklardan münezzehtir. O daima izzet ile hükmeder. Mecd (cömertlikle) ile giyinmiş ve onunla kullarına nimette bulunmuş Allah her türlü eksikliklerden münezzehtir. Tesbihin sadece kendisine lâyık olduğu Allah, her çeşit noksanlıklardan uzaktır. Fazl ve nimet sahibi olan Allah, her türlü noksanlıklardan münezzehtir. İzzet ve kerem sahibi olan, ilmiyle herşeyi sayıp adedini bilen Allah, her türlü eksikliklerden beridir.

Ey Allahım! Benim kalbimde, kabrimde, kulağımda, gözümde, tüyümde, derimde, etimde, kanımda, kemiğimde, önümde, arkamda, sağımda, solumda, üstümde ve altımda bana nûr ihsân eyle!

Ey Allahım! Nurumu artır. Bana nur ver ve bana nur kıl!120