ERKEK NESLİ YOK OLUYOR

Hitler'in en samimi beyanlarını kitleler karşısında yaptığını söyleyen İsmet Özel'in gazetemizde yayınlanan üç günlük "terapik" ifadelerle dolu itirafları beni dehşete düşürdü. Hemen ardından günlük yaşamda ya da hayatımda yer alan erkekleri düşündüm. Bu kadar "şişman ve kara bir ruh", bu denli şişmiş egolarla dolaştıklarını bildiğim erkeklerden çok farkı yoktu. Erkekler bunları kitleler karşısında değil, karıları ya da sevgilileri karşısında yaptıklarından hepimizin yaşarken öğrendikleriydi söylenenler. Erkekler hep "sirkatini" söylemekteler. Hiçbir otokontrol uygulamadan akıllarından geçtiği gibi size hakaret etmek evde kocanızın, işte erkek patronun doğal davranışıdır. İşte tam bu noktada imdadıma yine basın yetişti. Almanya'nın saygın dergisi Der Spiegel'in kapak konusu erkekler. Leonardo de Vinci'nin yaradılış resmi üstüne yazılı başlık şöyle: Y kromozomu ya da erkeklere ne gerek var!

İçerideki başlık: Erkek diye bir hastalık. Biyologların, genetik uzmanların, biyo-teknolojiyle uğraşanların araştırma raporlarını yayınlayan dergi erkeklerin doğarken eksik bir varlık olarak dünyaya adım attığının belgeleriyle dolu. Erkeğe erkekliğini veren Y kromozomunun boyu milyonlarca yıl içinde düzenli olarak küçülmekte. Fotoğrafa bakınca bizden aldıkları (kadın kromozomu) X kromozomunun dimdik ve sağlam duruşu yanında minicik, cüce bir Y kromozomu gerçeğin en yalın anlatımı aslında.

Bilimsel iddia erkeklerin yok olacağı. Zaten doğa bunu daha önce hayvanlarda gerçekleştirmiş. Kafkas kökenli Mull-Lemming denen kemirgen benzeri hayvanın erkeğinde artık Y kromozomu yok.

Genetik okuyan ve çok seven biri olarak yıllardır ben Y kromozomu bir X kromozomu deformasyonudur derdim. Bunu sosyal ve kültürel alanda gördüğüm "eksik" erkek modelinden dolayı söylüyordum. Oysa doğa zaten bu zayıf ve eksikli canlıyı keşfetmiş. Her zayıfa yaptığı gibi onu yok ediyor yavaş yavaş. Erkekler eksikliklerle dolu bir model.

-100 kız bebeğe karşı 126 erkek bebek ölüyor, yani dayanıksız

-erkekler 6 yıl daha erken ölüyor

-12 erkekten birinde renk körlüğü var, buna karşın ancak yüz kadında bir renk körlüğü rastlanıyor.

Günlük hayatta çekmecede, buzdolabında ön rafta duran hiçbir şeyi görmemeleri ve sürekli ismimizi ezberlemek için bağırmaları bundan mı acaba? Suç işleme oranlarında erkekler rekortmen, alkolik olma ihtimalleri kadınların iki katı olan erkek nesli konuşma bozukluğu da çekiyor. Kadınlardan üç kat fazla konuşma özürlüler. Hani, ne dediklerini bilmezler ya.. kadına inek diyenler, köle kadın isteriz diye tutturanlar, kendilerini kadından üstün sananlar hep konuşma bozukluğu malulü. Zaten tepelerinde saçın görülmesi 20'li yaşların başında sona eriyor ve kazıtarak modalı dolaşıyorlar! Ya da saç ektirerek eksik kapatıyorlar.

Almanya'da 8000 kan hastasının (hemofili) tamamı erkek. Topluma maliyetleri de çok yüksek!

İngiliz yazar Steve Jones genetik uzmanı olarak verdiği beyanatta; "Erkekleri dişilerin paraziti kategorisine sokmak gerekir." diyor bilim adamı gözüyle. Erkeği sırtında taşıyan milyonlarca kadın laboratuvara girmeden de bunu biliyor gerçi. Araştırmada algılamaları da bozuk çıkan erkeklerle bugüne kadar yaptığım kavgalara, bir konuyu anlatmak için döktüğüm dillere çok acıdım. Algılamaları bozuk olduğu için bizim dediklerimiz hep havaya gitmiş! Kadınlar bu durumda ben anlatamadım diye dövünürüz bir de! Hiç üzülmeyin bundan sonra, anlayamamak onların genetik problemi.

Çatalhöyük ya da Çayönü gibi neolitik kentlerin yaşı 9-10 bin yıllıktır. Bu kentlerde kadın tanrıçalar ve kadının erkeklerle eşit, yan yana yaşadığı belgelerden anlaşılıyor. Binlerce yıl süren kadın örgütlenme modelinden ataerkil toplum düzenine geçerken bütün törenler, inançlar erkeklerle ilgili olmaya başlamış. Bu el değiştirme sürecindeki zorbalık hikayeleri en iyi Yunan mitolojisinde ve Zeus'un nezdinde anlatılır. Bu süreçte toplumlar kadınlarla ilgili tüm bilgilerin ve anıların silinmesi için uğraşmışlar. Türk toplumu da bin yıllık tarihinde kadına değer veren belgelere sahip.

Kısacası, bunca üzüntü, sıkıntı ve erkekler için çekilen eza, cefa boşunaymış. Çünkü teoriye göre 5000 kuşak sonra erkekler yok olacaklar. Erkekler siz siz olun afra tafradan vazgeçin. "Adem topraktan halk edildi, Havva, nefs-i vahide"den cümlesinin anlamını bir kere daha düşünün kadınlar için bir şey söylemeden önce.

Nevval Sevindi


6 yorum

Müthiş bir yorum

Üstad müthiş olmuş söyleyecek bişey bırakmamışsınız ....
Teşekkürler....
Allah razı olsun...

19.02.2007 - mdgll

Dinini kin üzerine kuranlar…

Dinini kin üzerine kuranlar…

Slm, Allah’ın rahmet ve bereketi bütün Müslümanlar üzerine olsun. Herkesi sevgi ve muhabbetle selâmlıyorum.

Sohbetimizin konusu üstünlük ölçüleri:-)

Cahiliye Arap Yarımadasında Müşrik Araplar, kendi akıllarınca ilginç üstünlük değerleri icad etmişlerdi.

Bir kabile, rakibi olan diğer kabileye üstünlüğünü, hayatta kalan kabile mensuplarının sayı üstünlüğüne bağlayarak diğer kabileye böbürlendi ve gururlandı. Rakip kabile ise;
- Evet, bizim dirilerimiz az, çünkü ölülerimiz çoktur diye kabirdeki ölüleri sayarak rakibi olan kabileye üstün geldi.

Şeytana göre üstünlüğün nedeni, onun ateşten yaratılmasıydı.Çünkü Adem topraktan yaradılmıştı ve ateş topraktan üstündü şeytana göre.Yahudilere göre kendilerinin dışındaki diğer insanlar hayvanlar gurubuna giriyordu ve onlar bir nevi kölelerdi.Diğer insanların varlık nedeni Yahudilere hizmet etmekti.O yüzden onlara insan denilemezdi.

Breh…Breh…Breh…

Allah kimsenin insafını kurutmasın. Amin.Amin.Amin.

Evet, zırva tevil götürmezzz…Bin baharı görsede taşlar yeşermezzzz….Abdestsize namaz yetmez,cahile söz kâr etmez...Cahillerle yapılan hiçbir tartışma kazanılmaz…Emsaliyle konuşmayanın sesi semadan gelir demişler…Cahillerle tartışmak ısırgan otuyla taharetlenmek gibidir demiş bilgelerimiz…

Ne güzel buyurmuş şair:

“Al abdesti kıl namazı etme şek,
İki cahilden hayırlıdır bir eşek,
Eşeğe yükletirlerse pek çok kitap,
Cahile ne söz kar eder ne hitap”


Erkek olsun, kadın olsun, son nefeste imanla kabre girdikten sonra, Allahın rızasını kazanıp cennete girdikten sonra ne gam.Yetenekli olsa, üstün olsa, uzun yaşasa ne olur,olmasa ne olur?

Erkek olsun, kadın olsun son nefeste imanla kabre giremeyip GÜME gidenlerden olduktan sonra, yetenekli olsa ne olur, üstün olsa ne olur,uzun yaşasa ne olur,ne olur, ne olur?

Sahibini; kibirden, gururdan, , böbürlenmekten Cehennemden kurtaramayan aklı, neyleyim ben.

Bir ODUNA biraz gül suyu döktüler de ODUN kendini GÜL AĞACI sandı.
Eşeğe paye vermişler de, kendini küheylan sanmış.
Bir tas su, bir sineğe denizdir.

Allahım sen akıllarımızı koru. Malumatlarımızı halis MAMULATA ÇEVİR. Amin.

Allah; cümlemize duyguda, düşüncede, eylemde istikamet nasip etsin. Amin.

Evet Kur’an-ı Kerim’in min bu ayetini, sanki şimdi nazil oluyormuş gibi dikkatle okuyalım:

“Allah katında en üstün olanınız takvaca en üstün olanınızdır.”

Efendimizin ( S.A.V) meşhur hadisini, sanki şimdi söylüyormuş gibi yeniden dinleyelim:
“Ne Arabın aceme, ne acemin acem olmayana üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”

Değerli Arkadaşlarım,

Fatih, İstanbul’u kuşattığında Bizansın din adamları Meleklerin erkek mi, dişi mi olduklarını tartışıyorlardı. Bu yüzden Ortaçağın karanlıklarında kalmışlardı.

Şimdi, İslâm ümmetinin baş belası, bu luzumsuz tartışmalardır. Kadın mı üstün erkek mi üstün. Ey zırva! cehennemin dibine kadar yolun var…Rızayı ilahiyi ne kazandırıyorsa o üstün.Bir insanın hangi otobüse bindiği önemli değildir.O otöbüste nereye gittiği önemlidir.
Nerede değil, nerede nasıl olduğumuz önemlidir.Biline…

Bu ümmetin başına bela olan tartışmaların mahiyetini, faturasını, Yusuf el- Kardavi İslami Uyanışın Temel Problemleri isimli kitabında çok güzel izah etmiş. Baskısı tükenmediyse bütün arkadaşlara okumalarını tavsiye ederim.

Mantığa bakın Allah Aşkına, Hanfendinin imdadına basın yetişmiş, Sapık tezlerini doğrulamak için, sağdan soldan veri toplamış hiç üşenmeden. Kinin bu kadarına pes doğrusu. Pekiyi sağdan soldan absürt veri toplayacağına, üşenmeden zırva toplayacağına o konuda Hazreti Muhammedin nur-efşan öğretilerinden niye yararlanmadın ha? O’nun Lalü Güher gibi inci mercan gibi öğretileri ne güne duruyor ha? Yoksa işine mi gelmedi ha? Gürül gürül akan bir çeşmenin başında neden susuzluktan seraplar görüyorsun ha?

Köpeğin insandan daha vefalı olduğunu savunan ve tezlerine yüzlerce delil getiren sanatcılar var…Var oğlu var. Şimdi bu zırvalar doğru mu oldu ha?

Neymiş efendim, erkeklerin saçları erken dökülüyormuş, ha…ha…ha…
Beni dikkatle dinleyiniz lütfen:
Eğer kılda keramet olsaydı, keçiler büyük medeniyet kurardı.
Eğer geçmişte övünmekte karamet olsaydı patates en değerli sebze olurdu, Çünkü en kıymetli tarafı yer toprağın altındadır.
Eğer isimlerde keramet olsaydı, Kenanlar, Talipler vesaireler batmazdı.
Kişinin nerde değil nerde nasıl olduğu önemlidir. Bir otobüs dolusu insanın nere gittiği önemli değildir. O otobüste sizin nere gittiğiniz çok önemlidir. Tekrar be tekrar biline.

Ben sana daha dik alasını söyleyim: Polemikle, cerbezeyle, taassupla, hakkı çarpık gösterebilirsiniz ama hakkı asla değiştiremezsiniz.HAKLI OLMAK BAŞKA,haklı çıkmak başkadır.HAKLI OLMADAN,haklı çıkmak her zaman mümkündür. Sağlığında cennetle müjdelenen Hazreti Ali Efendimizi zamanın Haricileri, Kur’an-dan deliller getirerek kafir olduğunu ıspatlamışlardı. (kendi kuş beyinlerine göre).

Vahyin ışığında yol almayan akıl, çamura düşmüş, debelenen eşek gibidir der Mevlâna hazretleri. Batılı hak gösteren akıl, dalalettir. Yalancı peygamber Müseyleme’de Fil Suresine nazire getirmişti de rezil olmuştu. Demek ki aklın ifrat ve tefrit boyutları insanı saptırır. Helâke götürür MAZALLAH. Yukardaki yazıyı kenefe atsan, kenefide mundar eder.Vıcık vıcık; kibir, gurur kokuyor.

Adam bu yazarın yazdığı yazıları okuyup, Allah rızası için eleştireceği yerde, ismet özele isim vererek kara ruh diyen kadının avukatlığını yapıyor, bunu da cemaat taassubuyla yapıyor, neymiş efendim bu kadını eleştirmek gıybetmiş, mantığa bak hizaya gelll…. Pekiyi bir insanın fikirlerine karşı FİKİRLE çıkmak gıybetse bütün köşe yazarları her gün gıybet mi ediyor? ilk önce bu kadın bütün erkekleri gıybet ediyor senin mantığından hareketle. Ayrıca sen bu kadının Ne Kur’an-a, ne Sahih Sünnete sığmayan herzelerini savunmakla zulme ortak olmuş olmuyor musun?

Yukarılara bakarken, önce paçandan damlayanları gör bakalım. Gazetenin ismi geçmemeliymiş...Bu gazetenin İslami duyarlılığı varsa, Bu kadar kindar bir yazıya nasıl izin verildi? Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir insaftır? Aynayı önce kendimize tutalım. Hiçbir insan görmek istemeyen insandan daha kör değildir. Cemaatli olabiliriz, ama CEMAATCİ olmayalım. Haksızlığa, zulme, çanak tutmayalım.

Çok ibretlik bir hadiseyi anlatmak isterim. Amerikalı meşhur bir Sosyolog Ashabı Kehfin bulunduğu mağarayı ziyaret ediyor. KK den, Ashabı Kehf’in hikayesini öğreniyor. Amerika’ ya dönünce beni bir köpek Müslüman etti diye gazetelere beyanat veriyor. Dostlarının, öğrencilerinin ve hayranlarının; bunu bize mutlaka açıkla ısrarı üzerine, bir konferans veriyor ve şu açıklamayı yapıyor:

Bir takside 4 kişilik bir aile ve köpekleri seyahat ederken trafik kazası geçirip ölseler, bu olay haber verilirken, köpekte trafik kazası geçirdi, denmez. Onu, haber olarak değerli bulmazlar.
Allah Kehf Suresinde; Kehf Ashabının sayılarını anlatırken, köpeğe üç defa ayrı, ayrı vurgu yapıyor.Burada çok harika bir incelik var.İşte beni ağlatan ve Müslüman olmamı sağlayan burasıdır diyor.

Şimdi bakınız, bırakın kadın-erkek üstünlüğünü, kapı gibi yüzlerce diploması sertifikası olan diplomalı ateistler cehenneme giderken, bir köpek cennete gidiyor. Neyi neyle kıyasladığımıza lütfen dikkat edelim. Zulme alet olmayalım. Yoksa ateş hepimizede dokunur.

Bir kavme olan öfkeniz sizi adaletten ayırmasın.

“EVET NEFİS DEVEKUŞU GİBİDİR.
ŞEYTAN SOFESTAİ,
HEVA İSE BEKTAŞİDİR”

Selam ve dua ile.

18.02.2007 - yalnız savaşcı

Esedullaha hitaben ama anlamazki...

Esedullah, ne sen, ne gazeten, ne de Nevval'in umrumuzda değil, zerrece takmıyoruz... Sadece, ayakkabılığın altına sermek veya soba tutuşturmakta işe yarıyor bu kağıt yığınları...

Erbablarını putlaştırmış, tarafgirlik psikolocyasından dengesini kaybetmiş, aklını başkalarının cebine koymuş, istikametini şaşırmış, kalbini yemiş, kafirlerle hoşbeş, pantolunlu, sıkmabaşlı, cicili bicili, süslü püslü, boşgörülü "çocuklara" söylenecek çok şey var lakin yeri değil...

Buyur feminist Nevval Sevindi'yi çok seviyorsan itaat et, sevindir onu hadi!

17.02.2007 - Ziyaretci

Yanlis baslik

Bu Nevval Sevindi denen kisiyi tanimiyorum, zaten önemlide degil ama bir seyi tercüme ederken atmayi iyi beceriyor.

O yazinin basligi, onun dedigi gibi Y kromozomu ya da erkeklere ne gerek var! degil, dogrusuY kromozon veya:Neden daha halen erkekler var?

Baslik erkeklerin gereksizligini vurgulamiyor.

Saygilar...

Ey kalbleri evirip çeviren Allah’ım, Kalbimi hidayet üzere, Senin sevginle, Sana itaatle sabit kıl.

17.02.2007 - Conan

BİR KİŞİYİ

BİR KİŞİYİ BEĞEMEDİNİZ DİYE GAZETESİNİN ADINII LANSE ETMEYİN
Kİ BEN O GAZTENİN ÇOK SADIK BİR OKUYUCUSUYUM
LÜTFEN SÖZÜNÜZÜN NERYE GİDECEĞİNİ ÖLÇÜP TARTIP BİÇİP ÖYLE SOLEYİN
KAFANIZA GÖRE GÖRÜŞ BİLDİRMEYİN
ÜSLÜBUM SERT OLDUYSA HAKKINIZI HELAL EDİN SLM A


YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT...

16.02.2007 - esedullah

Ayy ve yaaa!

Soralım;

Bu, 15 yaşlarında yeni yetme, "ayy!" ve "yaa!"larla konuşan bir liseli kız mı? Yoksa bir köşe yazarı mı?

Hem de Zaman gazetesinde, zamaneler içinde:)

16.02.2007 - arif

Konular