Haddini Bilmek Güzel Şey

Haddini bilmeyene bildirirler. Ünlü bir ressam, eserlerinin sergilendiği galeride, kim olduğunu belli etmeden dolaşıyor, ziyaretçilerin yorumlarını ilk elden algılamaya çalışıyormuş. İzleyicilerin yüzlerindeki ifadeler oldukça iyiymiş. Arada bir, kendisini tanıyanların beğenilerini güzel sözlerle dile getirmelerinden ise oldukça keyif alıyormuş.


Her yaştan ve her sınıftan insanları sergisinde görmekten dolayı da, çok mutluymuş. Bir ara, en beğendiği tablolardan birinin önündeki yaşlı adama takılmış gözleri. Adamın, önünde durup dudak bükerek bir şeyler mırıldandığını görmüş. Söz konusu resim, bir süvariyi canlandırıyormuş. Merakla yaklaşmış ve sormuş;


-Beyim, sanırım resimde beğenmediniz bir durum var. Hatânın ne olduğunu öğrenebilir miyim? Bu resmi ben yaptım da.. adam bilgiç tavırlarla konuşmaya başlamış:

-Ben kırk küsur yıllık çizme ustasıyım. Resimde hatâlar var. Süvarinin çizmeleri gerçeğe uymuyor. Mesela, şu gördüğünüz kıvrım biraz daha aşağıda olmalıydı. Topuk kısmı da ölçeksiz çizilmiş.


Ressam, adamın sözünün bitirmesini bile beklemeden izin isteyip gitmiş ve biraz sonra tuvaliyle, fırçaları ve boyalarıyla geri dönüp, hemen hatâları düzeltmeye başlamış. Çünkü, çizmeler gerçekten hatâlıymış. Sanatçı daha işini bitirmeden, çizme ustası konuşmaya başlamış:

-Bu süvarinin kalçaları da biraz uzun çizilmiş, derken ressam sözünü kesmiş:

-Yoo, demiş, çizmedeki hatâyı gösterdiniz, biz de mesleğe saygı adına anında düzelttik. Ama lütfen çizmeden yukarı çıkmayın.


Haddimizi bilmiyoruz. Günlük hayatta, hemen söze karışıp görüş bildiriyor, fetvalar veriyoruz. Durmadan çizmeyi aşmakla meşgulüz. Biri iyi bir şey yapmaya görsün. Hemen ortaya atılıp tenkidi yapıştırıyoruz. Yok şurası şöyle olmuş, yok burası böyle olmamalıymış, konuşup duruyoruz. Peki, gel de sen yap bakalım denilince de, donup kalıyoruz. "Ergene eş boşamak kolay" derler ya, bu da öyle bir şey! tenkitler yapıcı olduğu sürece yararlıdır. Özellikle işinin ustası, uzman kişilerin önerileri, karşı tarafa yepyeni boyutlar kazandırır. Ama bunun sınırını kim belirleyecek. Herkesin gözü önünde bir işe girişen kişi, beğeniler kadar, eleştirilere de açık olmalıdır. Tenkitlere kızıp, saldırgan tutumlar sergilemek hiç kimseye fayda getirmez.


Tenkitlere açık olmalıyız. Ama önce, objektif bir değerlendirme yaparak gereğini yerine getirmeliyiz. Yoksa, her tenkide göre kendimizi ayarlamaya çalışırsak "kendi"miz olamaz, başka birisi oluruz. "Onun bunu maskarası olmak" diye buna derler.

Kişiliği olmayan, kişi olamaz. Kişi olamayan, mutlu olamaz.


alıntı:


1 yorum

Had Ve Sınırlar.

Had kelimesi durmamız gereken sınırları içerir.

Bazı alimlerimiz, islam'ın şartı altıdır, altıncısı haddini bilmektir demişlerdir.

Yine büyüklerimiz "VELEM YETECEVEZ HADDEHU", haddinden tecavüz etme,diye uyarmışlardır.
Bir konuda mütehassıs olmayan bir insanın sözü kanaattir.
Mütehassıs olanın sözü ise HÜKÜMDÜR.

Efendimiz ASLM;
İŞler na-ehillere geçince kıyameti bekle buyurmuştur.

Şair:

"SEN SENİ BİL SEN SENİ
SEN SENİ BİLMEZSEN PATLATIRLAR ENSENİ" demiş.

YİNE BİR FIKRA:

Dünya kalkınma uzmanları toplantı yapmışlar.Konu: Türkiye'nin durumu.Almanya iki defa dünya savaşlarında mağlup çıkmasına ve her şeyini kaybetmesine rağmen, japonya üzerine iki defa atom bombası atılmasına rağmen, süper güç olmayı başardılar.Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kuruldu.Pekiyi 80 yıldır bu ülke neden kalkınamadı? 40 tane uzman, Bunu araştırmaya karar verir.Bunun için Türkiye'ye gelirler.Büyük şehirlerden birisinde inceleme yaparken tuvalet ihtiyaçları gelir.Büyük bir tuvalet işletmesinde ihtiyaçlarını giderdikten sonra, tuvalette temizlik elemanı olarak çalışan birisiyle konuşurlar:
-Sen ne iş yaparsın?
-Gördüğünüz gibi ben bu tuvaletin bekçisiyim.Hem buranın temizliğini, düzenini sağlarım,hemde ücretleri tahsil ederim.
-Kazancın nasıl?
-İyidir Allah'a şükür.
-Tahsilin nedir?
-İlkokul mezunuyum.
-Kaç yaşındasın?
-50
-İmkan olsaydı bu ülkeye seni başbakan olarak yapsaydık kabul edermiydin?
-Etmez olurmuyum,benden iyisinimi bulacaklar.Benim gözüm kör mü? Bende bir insanım.Hem gelenleride görüyoruz.Ben bu işi onlardan daha iyi yapardım.
-Mesela, neler yapardın?
-İlkönce, şu terör olayını bitirirdim.Sonra şunları yapardım.Sonra bunları yapardım....

Uzmanlar teşekkür edip ayrılmışlar.Bir tanesi demiş ki:
-Ben olayı çözdüm bile.Burada kalıp para ve zaman harcamaya gerek yok.Değmez.Bir ülkede insanlar alanının dışında çok rahat konuşuyorlarsa, o ülke daha çooook yerinde saymaya mahkumdur.Haydi başka işlerimize bakalım.

Evet...Şairin sözünü tekrar hatırlayalım:

Sen seni bil, sen seni,
Sen seni bilmezsen, patlatırlar enseni.

Bütün okurlarımıza sevgilerimi sunarım.

--------------------------------------------------
"ZALİME YARDIM ETMEYİN,YOKSA ATEŞ SİZEDE DOKUNUR."KK.

"MUİNİ ZALİMİN DÜNYADA ERBABI DENAETTİR,
KÖPEKTİR ZEVK ALAN SEYYADI Bİ-İNSAFA HİZMETTEN."

21.05.2007 - yalnız savaşcı

Konular