Allah Resulü (s.a.v.) Gözyaşlarını Tutamamıştı

Cahiliye Dönemide ...Kız Çocuklarının Dramı


Bir gün bir sahabi, Allah Resûlü'nün huzuruna gelerek cahiliyeye ait bu canavarlığı şöyle dile getirmişti:

"Yâ Resûlallah! Biz cahiliye devrinde kız çocuklarımızı diri diri gömerdik. Benim de bir kız çocuğum vardı. Annesine, 'Bunu giydir, dayısına götüreceğim.' dedim.

(Kadın bunun ne demek olduğunu bilirdi. Ciğerpâresi, evlâdı biraz sonra bir kuyuya atılacak ve orada çırpına çırpına can verecekti. Ne var ki, kadının böyle bir canavarlığın önüne geçme hak ve salâhiyeti yoktu. Yapabileceği tek şey, için için ağlayıp gözyaşı dökmekti.)

Hanımım dediğimi yaptı. Çocuk hakikaten dayısına gideceğini zannediyor ve cıvıl cıvıl koşuşuyordu. Elinden tutup daha önce kazdığım bir kuyunun yanına getirdim. Ona kuyuya bakmasını söyledim. O tam kuyuya bakayım derken, sırtına bir tekme vurdum ve onu kuyuya yuvarladım. Fakat her nasılsa, eliyle kuyunun ağzına tutundu. Bir taraftan çırpınıyor, diğer taraftan da: 'Babacığım üzerin tozlandı.' deyip elbisemi silmeye çalışıyordu. Buna rağmen bir tekme daha vurdum ve onu diri diri toprağa gömdüm."

Adam bunu anlatırken Allah Resûlü ve yanındakiler hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Orada oturanlardan birisi: "Be adam, Resûlullah'ı hüzün içinde bıraktın!" deyince, Efendimiz, adama: "Bir daha anlat!" dedi. Adam hâdiseyi bir kere daha anlattı.

İki Cihan Serveri'nin gözlerinden süzülen yaşlar mübarek sakalından aşağıya akıyordu.

Allah Resûlü hâdiseyi tekrar ettirmekle sanki şunu anlatmak istiyordu: "İşte siz İslâm'dan evvel böyleydiniz. Tekrar tekrar anlattırdım ki, İslâm'ın size kazandırdığı insanlığı bir kere daha hatırlamış olasınız!"
************************************************
“Yatağa girince üç defa "Estağfirullah el azim ellezi lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyum ve etubü ileyh" okuyan kimsenin günahları, denizköpüğü kadar pek çok olsa da, affolur.” (Tirmizi)


Konular