Kur-an Kalbin Kirlerini ve Hastalıklarını, Tasfiye ve Tahliye Eder....

İnsanoğlu varlığı gereği, en güzel bir surette yaratılmış olsa da Kuddüs isminin iktizası gereği olarak kirlenir ki, o ismin tecellisi olan pak ve temizliğe ulaşsın.Hayatın maddi kirleriyle kirlenen insan, kirlerinden arınmak için muntazam olarak belirli düzen içerisinde banyosunu yapar, elbisesini yıkar, elini yüzünü yıkar, tırnaklarına keser, saçı uzayınca saçını keser.Dişlerini muntazam olarak fırçalar.İçini dışını kirleten unsunlara karşı su ile sabun ile temizlenir. Üzerinde elbisesinde, yüzünde, elinde ve çevresinde olan kirlere, yağlara, pisliklere karşı hiç bir şey olmamış gibi davranmaz.Onlara karşı lakayt kalmaz.Fıtratı kirden ufunetten rahatsızlık duyar, kirli ortamlardan kaçar.Yaratılışı ve Allahın Kuddüs isminin tecellisini üzerinde temizlenerek gösterir.Ak ve pak olur.Bedenini temiz ve güzel tutuğu gibi, evini, barkını, sokağını dahi temiz tutar.Her gün evini temiz eder.Mis gibi kokmasını ister.Maddi temizliği için her gün muntazam olarak temizlik yapan ve bu temizliğini ihmal etmeyen insan manevi olarakta yapacağı ibadetler için dua, istiğfar ve abdest ile manevi temizlenir kendisini Rabbinin huzuruna çıkacak hale getirir.

Her gün değişen başkalaşan şu dünyada kirlenmek insan istemese de bazen oluyor. Dünya içerisindekiler o kadar cazibeli, tatlı ,güzel ki, insan aldanıyor.Bazen mal, kadın, mülk, makam, kariyer, tatlı haramlara, yalancı günahlara, oyalayıcı eğlencelere ve oyunlara aldanıyor. İster istemez onlara muhabbet ediyor. Kalbini bağlıyor. Kalben onları bünyesine alıyor.Hisleri ve duyguları ve arzularını onlara çeviriyor.Onları seviyor. Onlara bağlanıyor. Onların zararlarını düşünmüyor. Kalp ve gönül ister istemez, kalbe sevilmeye layık olmayanları seviyor. Onlara bağlanıyor.Sevilmeye layık olmayan, değmeyen, sufli ve adi ve çürük muhabbet, arzu ve sevgilerle kirleniyor ve bozuluyor. Meylini ister istemez esmai ilahiyeden, hevesatı nefsaniyeye yüzünü çeviriyor.Ahireti dünyaya veriyor. Bu meyil sonucu hadisin dediği şey oluyor .Yani : “Dünya sevgisi bütün kötülüklerin başıdır.” Hakikati ortaya çıkıyor.

Rabbim dünya sevgisinin ardına düşünlerden eylemesin.Çünkü kalbinde dünya sevgisi olanlar ibadeti, kulluğu, duayı ve ilahi vazifelerini hakkıyla yerine getiremez.Gönülden Allaha yönelemezler. Allahtan gayrı sevgililerin olduğu bir kalp, o dünyevi sevgilileri, arzuları ve istekleri dinler. Rabbine hakiki bağlanmaz.Kalbindeki sevglerin hepsine ayrı ayrı bakar, cevap verir. İsteklerini yerine getirmeye çalışır.Bu hal ile kesmekeşlik ve kaos yaşar.Rabbinin sevgisine belki yer kalmaz.

Bütan kainatın santrali olan, bütün menfaatleri, iyilikleri, nefretleri, hayırları ve şerleri celp edici ve sevginin merkezi, muhabbetin menbaı olan İnsanın kalbi; düzgün olunca bütün bedeni ve uzuvları dahi düzgün olur. Bu düzgünlük ve temizlik ise manevi temizlikle olur.

Evet insan manevi temizliğinin bir parçası olan namaz ile temizlenmek yanında, manevi temizliğini istiğfar ile dua ile ibadet ile Kuran okuyarak ve zikir ile kalbine, aklına, ruhuna dahi manevi temizlik yapması gerekir.Çünkü insanın bedeni gibi ruhu ve kalbi de kirlenir.Onların dahi temizliğe ihtiyacı vardır.İnsanın manevi temizlik yeri olan kalp ve ruh temizliğini ise Kuran, zikir, istiğfar ve evrat ile yapması gerekir.Rabbimizin manevi cemalinin yansıdığı yer olan insanın manevi kalbi dahi günübirlik olarak her gün temizlenmesi gerekir.Çünkü her gün o kalbe giren, çıkan, kalan, zarar veren, hücum eden etkenler had ve hesaba gelmeyecek kadar çoktur. Kalbine, muhabbet çekirdeği konulan ve sevme meyli verilen insan, her şeyi severek, her şeyi içeri alarak, her şeyi kucak açarak, her şeye muhabbet ederek, her şeyi talep ederek, her şeye bakarak, işiterek, duyarak kalbini masivalarla doldurur ve ister istemez yararlı unsurlar harici gelen zararlı fikir, düşünce, sevgi, aşk, vb. gibi şeylerle kirletir. Her gün kirlenen kalbin kirlerden tasfiye ve tahliye edilmesi gerekir.

Nasıl bir havuzun ya da bir deponun suyu belirli aralıklarla değiştirilmezse kirlenir ve kokuşur. Yanına kokudan kimseler yaklaşamaz.Ya da çöpe dönmüş bir yere insanlar kokudan yaklaşamazlar.O sular arıtma cihazları ile temizenip kullanılacak hale getirilir.Öylede insanın kalbi ve ruhu dünyanın metalarıyla ve nefsin zararlı zararsız demeden talep ettiği unsurlarla bozulur, kirlenir ve kokuşur.Kokuşan kalp ve ruh Kuran, zikir, tövbe ile tahliye ve tasfiye edilmezse bütün bedeni çürütür mahveder.O kalbin Marifete ve Muhabbetullaha ve lezzeti ruhaniyeye istidadı kalmaz.Rabbinin sevgisini celp edecek temizliği ve güzelliği kaybeder.İmanı, islamiyeti ve hakikatleri tasdik yeri olan kalp haram, günah, şirk, küfür, nisyan ve gaflet ile kirlenirse ve fani dünyanın sevgileriyle oyalanırsa ve Rabbinin tecelligahı olmaktan çıkarsa o kalp çekirdeği çürüyüp Allah muhafaza cehennem çöplüğüne atılmaya müstehak olur.

Böyle bir felakete maruz kalmamak için, maddi temizliğimize vakit ayırdığımız gibi manevi temizlik için dahi vakit ayırmamız gerekir. Rabbimizin manevi evi olan kalbimizi temiz tutmamız gerekir. Kalbimizi masivadan arındırıp Rabbimizin sevgisiyle doldurmamız gerekir. Ahiretimizi sevmeye orası için çalışmaya engel olacak dünyevi sevgi pisliklerini ve kirlerini Kuran, sünnet, istiğfar ve dua ile tasfiye etmemiz gerekir. Hele ki ahir zaman denilen ve günahların sel ve unsurlar halinde aktığı bir zamanda akılların, kalplerin, gönüllerin ve fikirlerin bataklıklara döndüğü büyük günahların sıradan olduğu, gözlerin, akılların ve hayallerin dahi zina ettiği bir zamanda manevi kalp temizliğini her gün yapmamız, kalbimizi tasfiye ve tahliye etmemiz gerekir.Günahsız bir Peygamber her gün yüz defa istiğfar ederken, her gün sabahlara kadar namaz kılarken, dua ve niyaz ederken acaba bütün ümmetleri helak eden günahların toplu olarak işlendiği şu ahir zamanın insanlarına ne kadar zikir, dua, Kuran ve istiğfar etmek düşer.Vesselam.Muhammed Şamil KAFKASYALI


Konular