Muhteşem Yüzyıl Rezaletine Toplum Neden Sessiz Kalıyor......

Ülkemizde ifsatçı unsurlar eliyle yüzyıla yakın bir süreçtir uygulanan maziye sövmek, küfretmek, karalamak ve inkar etme geleneği kanunlara, sanata, sinemaya ve kitaplara dahi girmiştir. Bu milletin bin senelik tarihinin belgeleri başka ülkelere kağıt niyetine satılmış. Bin senelik yazısı bir gecede değiştirilerek toplumun mazi ile ceddi ile kültürü ile bağları kesilmiş. Topyekün uygulanan inkar politikaları anlı ve şanlı tarih ve ecdad yok sayılmıştır. Güya bütün bunlar ilerlemek Avrupalı olmak adına yapılmış. Ama ortada ne ilerleme ne gelişme nede süper güç olmuş bir devlet var. Bu kadar aslını ve neslini inkar etme politikaları sırf İslam düşmanlığı ve milleti dinden, imandan, ahlaktan uzaklaştırmak adına yapılmıştır. Osmanlıya hala duyulan kin ve düşmanlığın sebebi dine ve imana bin sene hizmet ettiğinden dolayıdır. Son yüzyıldır kasıtlı ve sistemli ders kitapları, filmler ve kitaplar vasıtasıyla Osmanlı düşmanlığı öyle körüklenmiş ve kötülenmiş ki aslına küfreden, düşmanlık eden, şanlı mazisini bilmeyen ve ceddini düşman gören bir nesil yetiştirmiş. Yüksek karakter ve şecaat sahibi, İman ve ahlak dolu, hakperest ve adaletli bir millet, ahlaksız, hayâsız ve dinsiz bir hale getirmişlerdir.

O şanlı ve cesur ve hakperest bir toplumun torunlarının şimdiki düştüğü durum ve haller içler acısıdır. Yüksek idealler, rızayı ilahi ve hak için cihat eden, insanlığın rahatı için çalışan ve mücadele eden bir milletin torunlarının şimdiki vurdumduymaz halleri, kişilik ve karakter bozuklukları, vatanseverlik zafiyetleri acınacak bir halettir. Torunlarına gurur duyacakları bir mazi bırakan, torunlarına iftihar edecekleri bir tarih bırakan, Allahın övgüsüne mazhar olan bir fetih bırakan Osmanlı sultanları için yapılan iftiralara, karalamalara ve yalanlara ses çıkarmaması nasıl öyle bir toplumun alçaltılıp değerinin düşürüldüğünün göstergesidir. Yalan, yanlış, iftira ve karalama üzerine kurulmuş olan filmler, kitaplar ve diziler ve yayınlara karşı hiçbir reaksiyon göstermeyip ayağa kalkmaması toplumun nasıl ecdadına yabancılaştırıldığını gösteriyor. Eğer bu toplum mazisini bilen, ecdadını tanıyan ve değerlerini idrak eden bir topluluk olsaydı ticari, ideoloji ve hainlik adına ceddine yapılan karalamalara ve iftiralara karşı böyle lakayt kalmayacaktı. Değerlerini ve ahlakını yitirmemiş olsaydı; iman, Kuran ve İslam hassasiyeti olmuş olsaydı rezil, alçak ve sufli yayınlarla Osmanlı padişahlarını kötüleyen dizilere müsaade etmeyecekti. Ecdadına iki tane ermeni yaması senaryocunun iftira etmesine müsade etmeyecekti. Ömürleri cihat yolunda hak davası uğrunda geçmiş olan padişahlara şehvet düşkünü, kadın düşkünü, zalim ve nefisperest yaftası vurulmasına engel olacaktı. Osmanlı sultanlarını zalim, alçak ve bencil gösterilmesine mani olacaktı. Muhteşem yüzyıl adıyla televizyonlarda gösterilen ve Osmanlıyı karalayan ve aşağılayan ve padişahları ve eşlerini gayri meşru bir tarzda yansıtan alçak, adi ve çirkin yayına karşı sesini yükseltip yayınlanmasına müsade etmeyecekti. Filmin onlarca ülkelerde gösterilerek Osmanlıyı karalamasına ve rezil etmesine izin verilmeyecek. Bu diziyi yayınlayan kanala karşı yaptırım uygulayacaktı.

Maalesef toplum; şahsiyeti ve kişiliği silikleştirilmiş, dini elinden alınmış, ahlakı yozlaştırılmış, cesareti ve tarih şuuru alınmış, merakı adileştirilmiş, iffeti ve hayası yırtılmış ve rızayı ilahi kaygısı kalmamış, cihat ruhu öldürülmüş ve ecdadına yabancılaştırılmış bir hale getiriliği için sesini çıkarmıyor. Osmanlı aleyhine çıkan ve şanlı ecdadını karalayan, iftira eden, düşmanlık eden filmlere, kitaplara ve yayınlara karşı sukut ediyor. Tepki göstermiyor. Yer yerinden oynamıyor. Kitleler dizi saati televizyon başına oturup dizide yansıtılan adi, basit, ahlaksız ve fitneci karakterleri merakla izliyor. Ne içi yanıyor ve acıyor ne damarı kabarıyor nede kahroluyor.

Eğer bu millet tarih şuuru ve İslam bilinci ve ecdad sevgisi taşısaydı o alçak kanalların reytinglerine, ideolojilerine ve düşmanlıklarına tarihini ve ecdadını feda ettirmezdi. Ecdadına dil uzatanlara cevabını verirdi. Onlara iftira edenlere haddini bildirirdi. Ecdadına çamur atanlara hesabını sorardı. Ama şuur ve sevgisi olmadığı için o alçaklar istedikleri gibi senaryo yazıyorlar, istedikleri gibi iftira ediyorlar istedikleri gibi karalıyorlar.

Bugün Kanuni Sultan Süleyman’a yapılan karalamalar ve iftiralar yarın Fatihe yapılacaktır. Öbür gün belki öteki padişahlara yapılacaktır. Bu hainler film, kitap ve dizi adı altında ecdadımıza saldırdıkça bizler sukut edip susarsak o şanlı ecdadımızın kemikleri sızlar. Allahın razı olduğu bu milletin, ecdadına yapılacak iftiralar ve karalamalara karşı sukut eden bir toplumdan Allah bile razı olmaz. Şahsiyetimizi, değerlerimizi ve cesaretimizi takınıp bu alçaklara haddini bildirme zamanı artık geldide geçiyorda. Mukaddesatımıza düşmanlara haddini bildirme zamanı geldi geçiyor bile.. Neme lazım diyorsanız vah halimize.Tahkik.Org


Konular