İntiharı Kurtuluş Olarak Görenler

Sizi mutlaka biraz korku ve açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsûllerden bir noksanlık ile imtihân edeceğiz. (Ey Resûlüm!) O hâlde sabredenleri (Cennetle) müjdele! Ayeti insana sabretmeyi ve tevekkül etmeyi tavsiye ettiği halde insan kaybetmenin verdiği endişe, korku ve ümitsizlik ile sonu intiharlara kadar gidecek teşebbüslere giriyor. Borsada kaybedenler, kumarda kaybedenler, eşini kaybedenler, sevdiğine kavuşamayanlar, iflas edenler, tecavüze uğrayanlar, sahipsiz kalanlar ümitsizliğe düşenler, terk edilenler, boşananlar ,borç bataklığına düşenler ve ailesini kaybedenler kendileri için kurtuluşun ve kaçışın intihar olduğunu düşündüğü için kurtulmak düşüncesiyle intihara teşebbüs ediyor.Maalesef yediği o ağır darbenin darbenin etkisiyle sarsılan ve o anda sabır ve tevekkül gösteremeyen bir çok insan intihar ediyor.Bazen de kendisiyle beraber bir çok insanı öldürüyor.Hem kendisinin hem de başkalarının katili oluyor.Çaresizlik ve ümitsizlik içerisinde kalıp Allaha itimadı kaybolan ve sabır kuvvetini sağa sola dağıtan ve hissiyatına mağlup olan insanlar kendileri için kurtuluş olarak gördükleri için intiharı seçiyorlar. Bugün dünyada intihar edenlerin sayısı küçümsenmeyecek kadar büyük olması işin vehametini gösteriyor.

Çaresizlik ve yalnızlık içerisine düşmüş insanların kendileri için kurtuluş ve kaçış olarak gördükleri intihar ve intihar teşebbüsü Allah katında büyük günahlardandır.. Allahtan ümidini kesme, itimadını yitirme, yasak ettiği cana kıyma gibi sebepler yüzünden inananlar intihar etmekten men edilmiştir. Kendi katili olup hayatını takdir edilenden önce bitirmek ve canına kast etmek ve sabır etmemek gibi sebeplerden dolayı men edien intihara dinimiz hiçbir şekilde cevaz vermemiştir.

İnsanın başına dünyada ne gelirse gelsin ne kadar belaya ve sıkıntılara ve felaketlere maruz kalırsa kalsın Allah o insana dayanma ve mukabele etme gücü vermiştir. Onun kaldıramayacağı yükü omuzlarına yüklememiştir. Bela ve musibetlere, günahlara ve ibadetlere karşı onu sabır ile mükellef tutmuş ve sabretmesini istemiştir.

Eğer insan Allahtan ümidini kesmezse, elindeki sabır kuvvetini geçmişin elemlerine, geleceğin endişelerine göndermezse ve hazır zaman için kullansa o sabır kuvveti ona yeter. Onu ayakta tutar. Her musibete karşı onu yaşatır.

İnsanları sabrı öğreten peygamberler bizlere örnektir. Onların başına gelen musibetler, belalar ve sıkıntılar başkalarına gelmemiştir. Bu sıkıntı ve kederlere karşı onlar kemali sabır göstermiştir. Başlarına ne kadar kötülük, bela ve musibet gelmişse de bir gün biteceğini, rablerinin kendilerini imtihan ettiğini, bu musibetlere sabır edildiği zaman mükafatların sonsuz olacağını,musibete karşı kemali sabır ve cemali adalet ile mukabele etmeleri gerektiğini bilip sabır etmişlerdir.

İnsanlar için kurtuluş gibi görülen intihar Allah katında büyük günahlardan sayıldığı için bir kısım alimler intihar edenlerin ebedi olarak cehennemde kalacağını söylemişlerse de bir kısım İslam alimi ise intihar edenlerin intihar şekillerine ve sebeplerine göre cehennemde kalıp sonra çıkacaklarını söylemişlerdir. Ama aşk uğruna veya alkollü iken intihar edenlerin ise oradan çıkmalarının zor olacağını söyleyenlerde vardır.

İnsanlar için kurtuluş gibi görülen intihar aksine kurtuluş ve kaçış değil Allah muhafaza ebedi helakete ve azaba gitmektir.Dünyada iki üç borçludan kaçayım,veya kurtulayım derken daha kötü bir hale ve yere gidilmektedir.Bir nevi yılanların ısırmasından kaçıp ejderhaların ağzına girmek gibi bir haldir.Hapsin esaretine ve azabına gitmektir.

Dünya hayıtında başımıza gelenler ne olursa olsun, ne kaybedilirse kaybedilsin ve ne kadar büyük acılara ve felaketlere maruz kalınırsa kalınsın, bu olumsuzlukların neticesi intihar olmamalıdır.Kendini kurtarmak için intihar edenlerin çoğusu geride yetim çocuklar,gözü yaşlı dullar bırakıyorlar.Belki onları sahipsiz bırakarak bir çok kötülüklere maruz kalmalarına sebep oluyorlar.

İnsanların başlarına gelen ve gelebilecek olan bütün sıkıntıların bir kısmı kaderi ilahiyeden insana geldiği gibi büyük bir kısmı insanların kendi hataları, yanlışları, hırsları, öç gözlülükleri, şehvetlerine uymaları, nasihat dinlememeleri ve kuran ve sünnete göre yaşamamaları yüzündendir. Kendi nefisleri sonucu düştükleri yanlışlardan dönmeme yüzündendir. Ya da içerisine düşüp çıkamamaktan veya çaresiz görmesinden dolayıdır bu neticeler.

Ama sebep neden ve durum ne olursa olsun intihar haramdır. Büyük günahtır. Son çare değildir. Çare sabır ile tevekkül etmektir. Kainatı yaratan trilyonlarca insanı besleyen, yaşatan, mahlukatın rızkını unutmayan gönderen, onları ayakta tutan, yoktan ve hiçten nimetleri veren, her şeyi kün ve feyekün ile halk eden, her şeyin anahtarı yanında olan bütün mahlukatın ipleri elinde olan Allaha karşı itimat edip güvenmek ve ona dayanmaktır.

Küçük, basit ,adi ve fani hayattaki kayıplarla ebedi sonsuz ve daimi nimetlerin varlığı kıyas edildiği zaman dünyada kaybedilenlerin ehemmiyeti yoktur. İnsan bir şekilde yaşar. Hayatın idame ettirir. Dayanır. Neticesinde hayatın iyi ya da kötü biteceğini bilir. Buradaki yoklukların sabır ile ebedi hayatta varlığa, buradaki acıların ebedi hayatta mutluluğa, buradaki sıkıntıların orada feraha. Buradaki ağlamaların orada sonsuz gülmeleri,buradaki ayrılıkların orada kavuşmaya,buradaki kayıpların orda sonsuz kazanca,buradaki elemlerin orada sonsuz lezzetlere döneceğini bilir ve sabır eder.

Rabbimiz ümitsizliğe düşen, felaketlere düşen, kayıplara uğrayan, acılara giriftar olan, hastalıklara müptela olan ve sevdiklerini kaybeden, iflas eden ve sahipsiz kalanlara. Allah bize yeter, O ne güzel vekildir! Diyerek kendisine güvenmelerini istediği gibi Kendilerini terk edip, arkasını dönüp giden ve yüz çevirenlere karşı ise “Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur. Ben yalnız O’na dayanırım. Çünkü O, büyük Arş’ın, muazzam hükümranlığın sahibidir.” Diyerek ondan himmet, yardım ve medet ummalarını istiyor.

Sorun ne olursa olsun çözüm intihar değildir. Sıkıntı ne olursa olsun kurtuluş intihar değildir. Bela ve musibet ne olursa olsun kaçış intihar değildir. Acı ne kadar olursa olsun çare intihar değildir. Çözüm, çare, kurtuluş, necat; sabretmek, tevekkül etmek ve Allaha itimat etmektir.

Hz İbrahim ateşin içerisine atılınca sadece Allah bana yeter demiştir. Yunus peygamber balığın karnında Allah bana yeter demiştir. Yusuf peygamber zindanda ve kuyuda Allah bana yeter demiştir. Eyüp peygamber yıllarca yaraları ile yaşamış ve yaraları kurtlandığı halde Allah bana yeter demiştir.Musa peygamber firavunun zulmüne karşı Allah bana yeter demiştir.Peygamber efendimiz uğradığı zulümlere karşı Allah bana yeter demiştir.Onlar Allah’ı kendilerine vekil tayin ettikleri için ona dayanıp itimat ettikleri için o zor ve kötü ve sıkıntılı haletlerden kurtulmuşlardır.Bizlerde başımıza gelen ne olursa olsun.Allah bize yeter demeliyiz.Ona dayanıp itimat edip tevekkül edersek karanlıklarımızı,sıkıntılarımız,belalarımızı musibetlerimizi ve acılarımızı ve felaketlerimizi bitirir,dindirir,giderir,izale eder veya dayanma gücü verir.Vesselam.Tahkik.Org


Konular