Ibrahim Akin

Size Ne Oluyor da Suriye'den Hicret Edenlere Sırtınızı Dönüyorsunuz?

Müslüman, Kuran'da Allah'ın bildirdiği her hükmü titizlikle yerine getirmekle mükelleftir. Bazı kişiler namaz, oruç, hac gibi bilinen hükümleri yerine getirdiğinde, Kuran'a tam uyduğunu zanneder. Oysa durum öyle zannedildiği gibi değildir. Müslümanların ev ve iş hayatlarında, farklı dine mensup kişilerle ve ülkeler arası ilişkilerinde nasıl davranmaları gerektiği, rehberimiz olan Kuran'da detaylıca anlatılır. Din hayatı, siyasi hayat, iş hayatı, özel hayat gibi kavramlar Kuran’i değildir. Din, hayatın her alanında vardır.

İnsanlara Hoş Görünmek Uğruna Dinden Taviz Vermek

Kuran ahlakı ile yaşamayan insanlar, menfaatleri doğrultusunda sürekli çevrelerinde bulunan insanları hoşnut etmeye, onların sevgi ve saygısını kazanmaya çabalarlar. Hayatları boyunca bütün sosyal ortamlarda bu eziyeti yaşamalarına rağmen, kolay kolay karşılarındaki kişilere de yaranamazlar.

Müzik Haram Değil, Nimettir

Her konuda olduğu gibi İslam dininin yaşanmasında da samimiyet çok önemlidir. Kişi samimi olduğu ölçüde Allah'a yakini artar. Samimi dindar biri, amellerinde yalnızca Allah rızasını gözetir. Allah'a aşkla bağlıdır. O'nun sevgi ve rızasını kaybetmekten şiddetle korkup sakınır. Allah'ın Kuran'da bildirdiği sınırları korumak konusunda kararlı ve titizdir. Asla gevşeklik göstermez, teviller getirmez.

Nefislere İlişkin Güzel ve Etkili Söz Söylemek İbadettir

Deccal, insanların imanını alan kişi, felsefe ve akımlardır. Ahir zamanda deccalin de etkisi ile insanlar dinden uzaklaşacaklardır. Dinin yaşanmadığı toplumlarda merhamet, hoşgörü, sevgi, saygı gibi güzel ahlak özellikleri yerini; sevgisiz, hoşgörüsüz, merhametsiz, bencil duygulara bırakacaktır.

Üzülmek Şeytanın Telkinidir, Allah Üzülmeyi Yasaklar!

Yaşam sadece yemek, içmek, evlenmek, eğlenmek ve çalışmak üzerine kurulu değildir. İnsan yalnızca nefsini tatmin edeceği boş amaçlar için dünyaya gelmemiştir. Allah, ''Ben, cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım''. (Zariyat Suresi, 56) buyurmuştur. İnsanların büyük bölümü Allah'a iman ettiğini söyler ancak iman ettiği Allah'ın sınırlarını korumak konusunda titizlik göstermezler. İman ettim demenin yeterli olduğunu düşünürler.

Allah’ın Emri: Benden Korkup Sakının!

Allah korkusu, müminin imanındaki en önemli konudur. Çünkü Allah, yalnızca Kendisinden korkanların sakınacağını, korkup-sakınanların da kurtuluşa ereceğini pek çok ayetinde bildirmiştir.

Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakının ve (sizi) O'na (yaklaştıracak) vesile arayın; O'nun yolunda cihad edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz. (Maide Suresi, 35)

Hz. İsa İkinci Kez Yeryüzüne Gelecek

Hz. İsa'nın ölmediğini, Allah katına alındığını önceki yazımda ayetlerle anlatmıştım. Bu yazımda da Hz. İsa'nın tekrar yeryüzüne inişinin delillerini sunacağım.
1.Delil:
Hani Allah, İsa'ya demişti ki: "Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. ..." (Ali İmran Suresi, 55)

Hz. İsa (as) Ölmedi!

Bir kısım din alimi Hz. İsa'nın ölmediği ve ahir zamanda tekrar yer yüzüne geleceği konusunda mutabıkken, bazı din adamları da Kuran'da net delilleri olan bu gerçeğe muhalefet ederler. Oysa Allah pek çok ayette Hz. İsa'nın ölmediğini, onu Kendi katına aldığını, Hz. İsa'nın kıyamet saati için bir alamet olduğunu ve kitap ehlinden, ölmeden önce ona iman etmeyecek kimse kalmayacağını bildirmiştir. Şimdi ayetlerde geçen bu konuyu detaylıca ele alalım.

Kadrolu Din Adamı Olunmaz

Peygamber efendimiz (sav), 1400 sene önce ahir zamanda yaşayacak olan kişiler ve yaşanacak olan bazı olaylar hakkında çok detaylı bilgiler vermiştir. Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde detaylıca anlattığı konulardan biri, para karşılığı dinin anlatılmasıdır.

İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, onların hepsi Kuran okur, ibadete çalışırlar ve ehli bidatle de meşgul olurlar. Lakin bilmedikleri cihetten müşrik olurlar ve okumalarına ve ilimlerine bedel, rızık alırlar ve dünyayı din karşılığında yerler. İşte bunlar, kör Deccal'in avanesi olacaklardır. (Deylemi; Geleceğin Tarihi 1, s.27)

Siz O'na Döndürüleceksiniz

Rabbimizin, kullarına rehber olarak gönderdiği Kuran’ı okuyanlar mutlaka bilirler; Kuran’da dünya hayatından, bir akşam vaktinden daha kısa bir oyalanma mekânı olarak, ahiretten ise asıl varılacak mekân olarak bahsedilir.

Kuran’da ahiret hayatından asıl varılacak yer olarak bahsedilmesi, vicdan sahibi her insanın üzerinde düşünmesi gereken çok önemli bir konudur. Kuran’daki bu anlatım, dünya hayatında bağlandığımız hiçbir şeyin, sanılanın aksine gerçek olmadığını, her şeyin aslının ahirette olduğunu açıkça ifade eder.

Cennet İçin Yeterli miyiz?

Yaşamınızı şöyle bir gözden geçirin. Hayatınızdaki pek çok şeyin zıtlıklarla yaratılmış olduğunu göreceksiniz. Beyazın karşısında siyah, iyinin karşısında kötü, sıcağın karşısında soğuk… Bütün zıtlıkların elbette bir amacı vardır. Bu vesile ile zıt iki konuyu kıyas imkânı bulur ve tercihlerimizi, bu kıyaslar vesilesi ile şekillendiririz.

Hayatımızdaki zıt kavramlardan en önemli ikisi, Allah’ın izni ile nefsimizi kontrol eden şeytan ve yine Allah’ın izni ile aklımızın kontrol ettiği vicdanımızdır.

ARA GEÇİŞ FORMUNUN TANIMI

Evrim konusunun tartışıldığı pek çok mekanda yaratılışı savunan kişiler her zaman eksiksiz ve simetrik yapılarıyla bir canlı türünü temsil eden fosilleri delil olarak sunmuşlardır. Buna karşılık karşı görüşü temsil eden kişiler ara forma örnek olarak daima el çizimi resimleri ya da havada sallanan kağıt parçalarını delil olarak göstermişlerdir.

Samimi Bir Kalple Allah’a Yönelmek

İslam dininin temelinde, Allah’ın varlığını, birliğini ve O’ndan başka ilah olmadığını kavramak yatar. İslam’ın, insanın hayatına hâkim olabilmesi için, kişinin bu gerçeklere tam iman ederek, Allah’ın sözü olan Kuran’a eksiksiz uyması şarttır. İnsan, İslam fıtratı üzerine yaratılmıştır. İnsanın istekleri ve İslam’ın insana sundukları birbirini tam olarak tamamlar. Allah bu gerçeği Kuran'da şöyle haber vermektedir:

Böyle Bir Durumda Siz Ne Yapardınız?

Bir şirkette iyi bir maaşla çalışıyor olsanız ve bir gün size bir zarf verilse.

Zarfta, size verilen görevi 1 ay içinde tamamlarsanız ev, araba ve ömür boyu maaş garantisi verilse, ama aksi durumda işinize son verileceği yazsa ne yaparsınız?

Bir ay boyunca sadece o işi tamamlamaya odaklanır ve sizi hedefinizden alıkoyan her şeyden uzaklaşırsınız öyle, değil mi?

Görme ve İşitme Duyunuz Aynı Anda Çalışmasa?

Ey insanlar, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah'ın dışında bir başka Yaratıcı var mı? O'ndan başka İlah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz? (Fatır Suresi, 3)

İnsanlar üzerinde biraz düşünse, görme ve işitme duyularının senkronize çalışmasının ne büyük bir nimet olduğunu hemen anlayabilir.